Ana içeriğe atla

YÖNETİM FARKI

Bursa Zübeyde Hanım Doğumevi Başhekimi Op. Dr. Şeref Nişancı, hastanelerinde oluşturdukları yeni yönetim şeklini ve 3 yıllık stratejik planlarını Sağlık Dergisine anlattı.

170 yataklı Bursa Zübeyde Hanım Doğumevi 2007 yılı itibariyle 190 bin poliklinik sayısına ulaştı. Yatak işgal oranının yüzde 96 olduğu hastanede bir hastanın kalış süresi ortalama 2,27 gün. Yapılan doğumların yüzde 43’ü sezeryan olurken doğum sayısı 13 bin 800 olmak üzere toplam 15 bin ameliyat gerçekleştirildi. 28 kadın doğum, 4 çocuk, 2 enfeksiyon ve 1 biyokimya uzmanı olan hastanede 10 pratisyen hekim, 4 anestezi uzmanı, 140 ebe hemşire ve 150 personel bulunmaktadır. 14 hizmet direktörü bulunan hastane de tıbbi hizmetler direktörlüğü, hasta bakımı, finans yönetimi, malzeme ve tedarik yönetimi, insan kaynakları yönetimi, toplum ve çevreye katkı, halkla ilişkiler ve iletişim, teknik hizmetler, bilgi ve teknoloji, hasta güvenliği, sağlıkta hukuk, kurumsal mükemmellik, yönetim hizmetler yönetimi, stratejik yönetim ve diğer hizmetler yönetimi olarak tüm birimler üst yönetim adı verilen başhekimlik altında toplanıyor. Yönetim şekli bakımından yeni bir sistemi oluşturan Bursa Zübeyde Hanım Doğumevi Başhekimi Op. Dr. Şeref Nişancı, “Sağlıkta Hukuk Bölümü, Kamu İhale Kurumu ile ilgili işlemleri, Sayıştay ile ilgili işlemleri, hasta ve hekim hakları, hemşire problemlerinin tümünün çözümü üzerine çalışacak bir bölüm olarak kuruldu” dedi. İşletme mantığını geliştirmek için işletme üzerine master yapan Op. Dr. Nişancı, işletme de en önem verilenin hastaların memnuniyeti olduğunu dile getirdi. Çalışan memnuniyeti de işletmenin temelini oluşturduğunu kaydeden Op. Dr. Nişancı, bu çerçeve de çalışanlara voleybol, masa tenisi, bowling turnuvaları ve özel davetler gibi birçok aktiviteler düzenlediklerini ifade etti. 2 bin metrekare kapalı alanda istihdam eden hastanenin, boş bulunan orta alanını danışma, eğitim ve bekleme salonu haline dönüştürdüklerini belirten Op. Dr. Nişancı, 2,5 yıldır görev yaptığı hastaneyi daha kullanışlı bir duruma getirmeyi hedeflediğini bildirdi. Yeni doğan yoğun bakım ünitesinin 3. düzeyde 10 adet, 2. düzeyde 15 adet ve 1. düzeyde 15 adet yatak kapasitesi ile yeniden yapılandırıldığını dile getiren Op. Dr. Nişancı, “Yapılan bu yeni sistem sayesinde ayda 200 milyar lira fazladan gelir elde ediyoruz. Yoğun bakımımızı aspiratör, respiratör dahil olmak üzere tam teşekküllü hale getirdik. 10 tane yeni iki kişilik oda düzenlenirken, daha önce 6 kişilik olan toplam 60 odayı, 2 kişilik oda haline dönüştürdük. Tek kullanımlık sezeryan seti kullanılmaya başlandı. Dansitometre, röntgen, koter, mamografi aletleri aldık. Röntgen ünitesi oluşturuldu. Poliklinikler ofis haline dönüştürüldü, her iki hekime bir oda verildi. Hasta tanıma kartları yapıldı, hasta kendi sırasını o kartı geçirerek alıyor, ön kayıt ve ilk kayıt kaldırıldı. Yeni bir yemekhane yapıldı. Buski ve logarların hepsi elden geçirilerek, bahçe düzenlemesi yenilendi. Sürekli yeniliklerimizi sürdürürken kalitemizden ödün vermiyoruz. Bunu da aldığımız İSO belgesi ve Excellence Model Overview (EFQM) mükemmellikte kararlılık belgesi ile göstermiş oluyoruz. Türkiye’de EFQM mükemmellikte kararlılık belgesi alan üçüncü hastaneyiz. Bursa KALDER 2008 tarafından verilen ödüle başvurduk. Bu ödüle başvuran tek sağlık kuruluşuyuz” şeklinde konuştu.

Kaliteli Ürünü Ucuza Almak
Hastanelerinde aile planlama ünitesi oluşturulduklarını ifade eden Op. Dr. Nişancı, bilgi işlem, metro eternet ve serverlerin hepsinin yenilendiğini kaydetti. Hastanelerinde ihtiyacı karşılamadığı için İkinci asansörü yaptıklarını belirten Op. Dr. Nişancı, merkezi oksijenizasyon sistemi ile de oksijen tüplerinden kurtulduklarını vurguladı. Tıbbi atıklar çöp toplama alanı oluşturulduklarına dikkat çeken Op. Dr. Nişancı, “Tüm kapılar ve hastane içi güvenliğin sağlanması için kamera sistemleriyle donatıldı. Acil poliklinik düzenlendi. Ecza depoları bina dışına çıkartıldı ve boşalan alan toplantı salonu haline getirildi. Dış cephe ıslah edildi. Diyetisyen, fizyoterapist ve kadın doğum uzmanları tarafından halka ve personele eğitim toplantıları düzenleniyor. Tedavi başarı oranları 3 yıllık stratejik planlar hazırladık ve ölçütler koyduk ancak, henüz bu planları uygulamaya geçiremedik. Hastanemizde 10 hemşire ve 2 çocuk hastalıkları uzmanı ihtiyacımız bulunmaktadır” dedi.


“Devlet, kaliteli ürünü ucuza almamızı istiyor” diyen Op. Dr. Nişancı, ihalelerle ilgili sorun yaşamadıklarını iletti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge