Ana içeriğe atla

40 YILDIR BAŞARININ ADRESİ

Yurt dışından gelen Sağlık Bakanları, Ertunç Özcan firmasını ziyaret ediyor. Ürün yelpazesindeki çeşitlerle medikal sistemde yer aldıklarını ifade eden firma Genel Müdür Yardımcısı Gökhun Özcan, “Yurt dışında yapmış olduğumuz anahtar teslim hastane projelerinde Türk markası tercih ediyoruz” dedi.

40. yılını kutlayan ithalat ve ihracat devi Ertunç Özcan firması, 1968 yılından bu yana kalitesinden ödün vermeden yoluna devam ediyor. Kurulduğundan bu yana yoğun bakım cihazları, sterilizasyon cihazları, anahtar teslim hastane projeleri ve bunların içerisindeki her türlü cihaz temini sağlayan şirket, 20 firmanın exclusive tek mümessili olarak ülkemize hizmet veriyor. Ülke çapında 25 bayii ve üretim hattının yanı sıra Ortadoğu, Afrika ve eski balkan ülkeleri başta olmak üzere yurt dışında 10 temsilciği bulunuyor. 170 çalışanı bulunan şirket, TMS firması ile ortak alarak anestezi cihazı da üretiyor. 30 yıldır sterilizasyon cihazını Trans markasıyla üreten Ertunç Özcan, 10 yılı aşkın bir süredir de bebek küvözleri imalatı yapıyor. Güvenilirliğini kanıtlamış olan marka bu yılda medikal tekstil üretimine Etekspro şirketiyle beraber başladı. Ayrıca firma son 10 yılda 7 kez vergi rekortmenleri arasında yer aldı.

Afrika’da yapılan çalışmalarda, bayilerinin sürdürdüğü bazı projeleri olduğunu vurgulayan Ertunç Özcan Genel Müdür Yardımcısı Gökhun Özcan, komple hastane işlerinde, Türk ürünleri vermek için başvuruları olduğunu ve Yemen Sağlık Bakanına cihazları ve fabrikayı gezdirdiklerini dile getirdi. Türk cihazlarını satılabilecek olan ortak dayanışma içerisinde tanıtmaya çalıştıklarını ifade eden Özcan, tek cihaz yapmaktansa bilinen ve güvenilen firmalarla ortak çalışmaları tercih ettiklerini ve yerli üreticilerin birbirine destek sağlamasının öneminin üzerinde durdu.

KİK Kontrolü Sağlanmalı
Türkiye’de sağlık politikasını olumlu bulduğunu kaydeden Özcan, özellikle sağlık cihazlarının kayda alınması için hazırlanan Ulusal Bilgi Bankası Kayıt Sisteminin (UBB) çok faydalı olduğuna dikkat çekti. Amerika’daki tıbbi cihaz kayıt sistemi olan IFT gibi bir sistemin ülkemizde de başladığında cihaz ve cihaz satan firmaların takibinin çok kolay olacağını belirten Özcan, “Hastane ihaleye çıkarken ödeme yapılacak tarihler bildirilmesi gerekiyor yoksa, firmalar süreklilik gösteremez. Kamu İhale Kurumunun (KİK) faydasının yanı sıra zararı şöyle oluyor, rakip firma eğer işi veremeyecekse, ihaleyi uzatma yoluna gidiyor. Hastanenin ürünü 3 ay sonra almasına sebep olabiliyor. KİK başvurularının daha farklı düzeyde yapılması gerekiyor. Mesela ihale bedeli üstünden belli bir oranda para yatırılabilir. Sistem alıcı ve satıcının menfaatlerini koruyacak şekilde kontrol altına alınmalı” dedi.

Türkiye’deki pazar payları üzerinde ürünlerinde değişiklik gösterdiğini söyleyen Özcan, sterilizasyonda yüzde 70, küvözde yüzde 60, anestezilerde yüzde 30 oranında yer aldıklarını belirtti. Şu anda verilen tüm istatiki sonuçların net olmadığını ancak UBB ile bütün sonuçların netlik kazanacağını vurgulayan Özcan, UBB sisteminde de evraklarıyla sorun yaşandığını, kodlamalarda zorlanılsa da bir şekilde çözüleceğine dikkat çekti. Bu sistemle cihaz bazında sıkıntı yaşanmayacağını kaydeden Özcan, her cihazın seri numarası olduğunu ve bunu tespit ettikten sonra, yurt dışına bildirilerek komisyonun alınacağını söyledi.

Vergi Rekortmeninden Öneri
SSK’ların devlet hastaneleriyle birleştirilmesini çok doğru bulduğunu kaydeden Özcan, 2007-2008 yıllarında yeni hastanelerin açılmasıyla sistemin bir şekilde devam ettiğini dile getirdi. Ancak en büyük sıkıntının ödemelerin gecikmesi olduğunu ifade eden Özcan, gecikme olunca da ihalelere teklif bile verilemediğine dikkat çekti. Özcan, “Ekonomide genel anlamda durgunluk var, bu da her şeye yansıyor. Kontrol sistemi sayesinde, belli başlı firmalar daha çok cihazlarının arkasında durabilecek. Kötü bir çöplüğe dönerken, Türkiye’nin kurtulma şansı olacak. Dünyadaki en küçük tecrübesiz üretici bile Türkiye pazarına rahatlıkla gelebiliyor. Bunu yapan firmaların bazıları da 1-2 yılda kapanıyor ve cihazların servisi de yapılamadığından alıcı çok zor durumda kalıyorlar” şeklinde konuştu.

Ülkemizde işçi vergi oranlarının biraz daha makul seviyelere çekilerek işsizlik oranlarının daha da azalacağını dile getiren Özcan, “İş devam ederken vergi sorun değil ama işte durgunluk olunca sorun yaşanıyor” dedi. Özcan, yurt dışında Kazakistan, Dubai, Arnavutluk ve Suriye fuarlarına katıldıklarını Almanya’ya katılmamaya karar verdiklerini söyledi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge