Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HASTANELER BİRLEŞİYOR

Tarihi binasında yıllardır hizmet veren Eskişehir Zübeyde Hanım Kadın Doğum Ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Eskişehir Doğum Ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile birleştiriliyor. 1935 yılında Çocuk Hastalıkları Servisi olarak hizmet veren binada, demiryolu çalışanlarına hizmet vermek amacıyla 50 yataklı bir hastane olarak hizmete açılmıştır. 5283 sayılı yasa ile 19 Şubat 2005 tarihinde Sağlık Bakanlığına devredilmiş ve Eskişehir Zübeyde Hanım Kadın Doğum Ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Eskişehir’deki hastanelerin ziyaretinde Sağlık Dergisi ekibimize eşlik eden İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Koray Arberk ile birlikte Eskişehir Zübeyde Hanım Kadın Doğum Ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Cengiz Koçyiğit ile sohbet ettik. 12 Haziran tarihinde resmi olarak Eskişehir Doğum Ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile birleşme olduğunu ifade eden Dr. Arberk, önümüzdeki günlerde fiili birleşmenin olacağının bilgisini verdi Her Şey Daha İyi Hizmet İçin 200

BAŞTAN AŞAĞI YENİLENİYOR

Hastanenin tarihi yapısına inat değişim sürecini başlatan Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Zihni Ergün, yakın zamanda açılacak yanık merkeziyle birlikte, dışında yapacaklarını Sağlık Dergisi’ne anlattı. Koğuş tipi odalardaki yatak sayısını 670’den 540’a indirdiklerini, hasta odalarındaki yatak sayısını da 8’den 6’ya düşürdüklerini kaydeden Dr. Ergün, “Yatak doluluk oranımız yüzde 97, odalarımızı küçültüp, bir veya iki kişilik hale getirip banyosu, tuvaleti olan hale dönüştürmeyi planlıyoruz. 94 uzman hekimin görevin yaptığı hastanemizde toplam 624 personel ve 420 hizmet alımıyla çalışan bulunuyor. Yeni ilave edilenlerle beraber 31 yoğun bakım yatağına ulaşıldı. Hastanenin her yerinde büyük çaplı tadilatlar ve onarımlar yapıldı. Yeni ameliyathane, yoğun bakım, dializ ve merkezi laboratuar ünitesi açıldı. Ameliyathane alt yapısı yeni cihazlarla yenilendi. Ameliyathaneye 30 adet transfer sedye ve 40 monitör alındı. Anestezi cihazları, transfer sedyeler, ameliyathane ma

BEKLENEN SALGIN LYME & HANTA

“Vektörel Hastalıklar ve Türkiye'yi Bekleyen Tehlikeler” başlıklı panelde çarpıcı açıklamlar yapan Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barbaros Çetin, keneden geçen hastalıklar arasında Hanta ve Lyme olduğunu da belirtti. İbn-i Sina Hastanesi Hasan Ali Yücel Konferans Salonu'nda “Vektörel Hastalıklar ve Türkiye'yi Bekleyen Tehlikeler” konulu konferansta konuşan Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barbaros Çetin, vektörel hastalıkların kene, sivrisinek, pire gibi canlılarla yayılan hastalıklar olduğunu dile getirdi. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) küresel ısınmanın vektörel hastalıkların büyük oranda artmasına sebep olacağını ve insanlığın 1970'den itibaren 39 yeni salgın hastalıkla karşı karşıya kalacağını açıkladığını aktaran Prof. Dr. Çetin, küresel ısınmanın nedeninin yoğun insan faaliyetleri olduğuna dikkat çekti. 5 Derecelik Artış 1980'lerden itibaren de geriye dönüş olmadan dünyanın

SAĞLIK SAATLİ BOMBA OLMASIN

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’de Sağlık Yönetim Danışmanı Dr.S.Haluk Özsarı “Sağlık Sigortacılığı” konusunda konferans verdi. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’de Sağlık Yönetim Danışmanı Dr.S.Haluk Özsarı “Sağlık Sigortacılığı” konusunda konferans verdi. Sağlık hizmetlerinde üç paydaşın önemli olduğunu söyleyen Dr. Özsarı bunların, hizmeti alan, hizmetin parasını veren ve hizmeti sunan birimler olduğunu kaydetti. Dr. Özsarı, Sağlık Hizmetlerinin özellikleri hakkında şöyle konuştu: “Arzı pahalıdır. Talebi tüketici belirlemez, toplumsaldır. Sadece kar amaçlı olamaz. Talebi rastlantısaldır. Talep esnekliği katıdır. Tanıdıkça beğenisi artan bir branş değildir. Tanıdıkça beğenisi azalan bir alandır. Kapsayıcılık, hakkaniyet, ulaşılabilirlik, harcanan değer olma, maliyet etkililik, verimlilik özelliklerdir. ABD Başkanı Obama, Amerikan Tabipler Birliğinin toplantısında konuşmasında Sağlık hizmetlerinde farklı bir deyim kullandı eğer sağlık hizmetleri ABD’de bu şekilde giderse Amerika’nın ek

TUVALLERDE SAĞLIK İZLERİ

5 yıldır resim yapan Sema Efe, tamamı sağlıkçı olan öğrencileri ile birlikte resim sergisi açtı. 25 yıldır hemşirelik yapan Sema Efe, geçirdiği bir rahatsızlık sonrasında doktoru Prof. Dr. Raci Aydın'ın teşvikleri sonucu terapi amacıyla resim yapmaya başladı ve bu zamana kadar 35 resim sergisi açtı. Sema Efe Atölyesi’nin yaptığı tablolar “Sağlıkçıların Fırçalarıyla Resim Sergisi” 12-21 Haziran tarihleri arasında Armada’da sergilendi. Grup Tridy müzik dinletisinin de yapıldığı serginin açılışını Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mahmut Koç gerçekleştirdi. 150 tablonun sergilendiğini kaydeden Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Polikliniği Hemşiresi Sema Efe, 3 yıldır Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde resim dersleri verdiğini iletti. 150 ye yakın öğrenci yetiştirdiğini söylen Efe, hastanenin kliniklerine de duvar resimleri yapmakta olduğunu ifade etti.Ünlü ressamlardan ders aldığını söyleyen Efe, “Açılan bu sergideki ta

RADYOLOJİ’DE HİBRİT GÖRÜNTÜLEME

Son yıllarda geliştirilen PET-BT ile görüntüleme Çok Kesitli BT Kursu’nda anlatıldı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalının geleneksel hale gelen Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografi (BT) Kursunun üçüncüsü 5-6 Haziran tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kursta bu yıl her yıl olduğu gibi Çok Kesitli BT ile ilgili olmak üzere farklı konuların üzerinde duruldu. Oturumlarda özellikle travmalarda Çok Kesitli BT ile görüntüleme ve PET-BT uygulamaları işlenen konular arasında en dikkat çeken başlıklar olarak yerini aldı. 400 uzmanın katıldığı toplantıda ÇKBT üreten firmalar da cihazlarının kullanımını ve özelliklerini anlatma fırsatı yakaladılar. Toplantıya katılanların ortak görüşü kursun çok başarılı olduğu yönünde idi. Kursta ayrıca hangi durumlarda MR ile hastaya daha doğru tanı koyulabileceği da örnek vakalar üzerinde gösterildi. PET-BT İle Görüntüleme PET-BT ile ilgili çalışmaların bundan sonraki yıllarda da konuşulacağı

e-OGÜ OLMA YOLUNDA

Dijital kalem kullanımı ile Türkiye’de bir ilke imza atan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesinin Başhekimi Prof. Dr. Bülent Tünerir, yakın zamanda pack sisteminin de başlayacağını söyledi. Bin 100 yatak kapasitesi ile günlük bin ila bin 500 poliklinik sayısına ulaşan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesinde yatak doluluk oranı yüzde 85 ile 100’ü buluyor. Bin 500 sağlık personeli, 750 yardımcı hizmetli personel, bin 200 öğretim üyesi ve araştırma görevlisi ile hizmet verdiklerini dile getiren Hastane Başhekimi Prof. Dr. Bülent Tünerir, hastanenin toplam 110 yatak kapasitesine ulaşan yoğun bakım üniteleri ile çevre illerin ihtiyacını da karşıladıklarını kaydetti. Modüler sistemle yapılmış olan hastane binasında hasta odalarının genellikle 2 veya 3 kişilik olduğunu, 100 adet özel odanın ise tek kişilik ve banyosu olduğunu ileten Prof. Dr. Tünerir, 160 yatak kapasiteli yeni 4 katlı ek binada ise her odanın tek kişilik ve banyolu olduğunu ifade etti. Yataklı Onkoloji ve Radyote

BAŞMÜDÜRLER TOPLANDI

3. Ulusal Üniversite Hastaneleri Başmüdürleri İstişare Toplantısı Eskişehir’de gerçekleştirildi. Toplantı kapsamında alınan kararlar rapor şeklinde yetkililere sunulmak üzere hazırlandı. Daha önce Konya ve Kayseri’de gerçekleştirilen Ulusal Üniversite Hastaneleri Başmüdürleri İstişare Toplantısının üçüncüsü Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde yapıldı. Toplantıda 18 Üniversite Hastanesinden, 38 katılımcı yer aldı. Açılış konuşmasını ESOGÜ Hastane Başmüdürü Dr. Yaşar Odacıoğlu ve Hastane Başhekimi Prof. Dr. Bülent Tünerir yaptı. Toplantıda Döner Sermaye Katkı Payı Oranlarının İyileştirilmesi, BUT ve SUT hakkında çalışmalar, Hazine Payı Kesintileri için çalışmalar, Personel, Kadro Ve Özlük Hakları, Maliyet Muhasebesi Ve Proje Yönetimi Eğitimi, TÜBİTAK Ve Avrupa Birliği Fonlarından faydalanılması gibi konular ele alındı. Üniversite hastanelerinin artık icraya verilmeye başlandığını ve bu sorunların konuşularak üst mercilere iletilmesi gerektiğinin

2. BASAMAKTA 3. BASAMAK YOĞUN BAKIM

Kalite ödülleriyle kamu ve özelde birçok ilke imza atan Eskişehir Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Burak Erdinç, prematüre yoğun bakımı hizmeti veren sayılı 2. basamak merkezlerinden farklı olarak 3. basamak yoğun bakım hizmeti vermeyi hedeflediklerini kaydetti. 2003 yılından bu yana başhekimlik görevini sürdüren Eskişehir Doğum Ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Burak Erdinç, başhekimliğinin ilk gününden bu yana hasta potansiyelinin arttığını, buna paralel olarak fiziki koşulları düzenlemeye çalıştıklarını kaydetti. 12 Haziran tarihinde resmi olarak Zübeyde Hanım Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile birleşme olduğunu ifade eden Dr. Erdinç, önümüzdeki günlerde fiili birleşmenin olacağının bilgisini verdi. Yılda ortalama 250 bin poliklinik yapıldığını ileten Dr. Erdinç, 304 yatak kapasitesi ve 581 çalışanı İle dal hastanesi olarak hizmet verdiklerini kaydetti. Prematüre yoğun bakımı hizmeti veren sayılı 2. basamak hastanelerinden biri olduklarını

ESKİŞEHİR’İN SAĞLIK HARİTASI DEĞİŞİYOR

Beyaz altın diye bilinen lületaşı, Nasreddin Hoca ve Yunus Emre’si ile meşhur Eskişehir’in konuğu olduk. Sağlık Dergisine kurumlarının kapılarını sonuna kadar açan Eskişehir İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Fidan, İl’in sağlık haritasının fiziki yönde ve kalite anlamında hızla gelişerek değiştiğini söyledi ve verilen sağlık hizmetleri hakkında açıklamalarda bulundu. Türkiye’deki sağlık uygulamalarında farklı hizmetlerin oluşturulup, ekip ruhuyla uygulamaya geçirerek kurumlar arası koordineyi sağlamanın güzel örneklerinden biri Eskişehir… Sağlık hizmetlerinde sadece maddi imkanı olmayanları değil, yardıma ihtiyacı olan her vatandaşa elini uzatarak sağlık hizmetlerini kolay erişilebilir hale getiren örnek bir ilin sağlık müdürü Dr. Hüseyin Fidan, koruyucu sağlık hizmetlerini de aktif hale getirerek, sağlıklı içme suları ve çevre şartlarında etkili hale gelmesi için çalışmalarını sürdürüyor. İhalelerle 300 milyon TL’yi bulan sağlık harcaması olduğunu bildiren Dr. Fidan, ihalelerle ilgili sor

GEBELERDE, DİYABET VE TİROİD

Bu yıl ilki gerçekleştirilen Gebelik ve Endokrinoloji Sempozyumu, farklı branştan uzmanları bir araya gelerek bilgi alışverişini sağladı. 1.Gebelik ve Endokrinoloji Sempozyumu Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinde gerçekleştirildi. Toplantı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı ve Kadın Doğum Anabilim dalı tarafından ortak hazırlandı. Ankara’daki çeşitli üniversite ve hastaneler başta olmak üzere 250 katılımcının olduğu toplantıda Diabetes Mellitus ve Tiroid hastalıkları ele alındı. Gebe hastalara karşı öğrencilerin ve asistanların ilgisinin yoğun olduğunu kaydeden Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Metin Arslan, senelerdir gebeler ile ilgili sempozyum yapılmadığını ve bu toplantıyla ilkinin gerçekleştirildiğini ifade etti. Bu sene diyabet ve tiroid hormonunun ele alınmasının yanında “Gebelikte insülin tedavileri” ve “Gebelikte insülin pompa tedavisi” konularının da anlatıldığını vurguladı. “Ağızdan Alınan İlaçlar Kontrandikedir” Gebe diyabetli hastaların endok

DİYABET TIR FARKINDALIĞI ARTIRIYOR

5 kıtada 25 ülkeyi gezen diyabet tır ülkemizde de yoğun ilgiyle karşılanırken, diyabet olmadığını söyleyen ziyaretçilerin yüzde 4’ü diyabet riski ile karşı karşıya olduğunu öğrendi. Diyabet tır etkinliği Türkiye Diyabet Vakfı, Çocuk Adolesan Diyabetikler Derneği, Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği, Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği önderliğinde gerçekleştirildi. Şeker hastalığında farkındalığı artırmak amacıyla yola çıkan diyabet tır, iki gün boyunca başkentlilerin kan şekerini ölçtü. Etkinliğin diyabeti, kan şekerinin yükselmesi olarak bilinen halkın aslında ne kadar geniş kapsamlı olduğunun farkına varılmasını sağladığını dile getiren Türkiye Diyabet Vakfı Adına Konuşma yapan Prof. Dr. İlhan Yetkin, “İnsülin denilen hormonun etkisinin tamamen ortadan kalkması yani gençlerde görülen tip 1 diyabetlilerde insülin hormonu vücutta tamamen bulunmuyor. Erişkinlerdeki diyabet olan tip 2 diyabette ise insülin hormonu var ancak insülin hormonu etkisiz oluyor. Hastalar genelde