Ana içeriğe atla

OSTİM İLE BİYOMEDİKAL MÜHENDİSLİĞİ EL ELE

Başkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü ve Ostim Medikal Sanayi Kümelenmesi, ortak çalışmalar yapmak için bir araya geldi.

Başkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü ve Ostim Medikal Sanayi Kümelenmesi Buluşması gerçekleştirildi. Bu toplantı ile Ostim bünyesindeki biyomedikal küme üyesi firmalar ile Başkent Üniversitesi ortak işbirliği yapma kararı alındı. Sektörde neler yapıldığının üzerinde durularak keşfedilen yeni ürünler anlatıldı. Açılış konuşmasını Başkent Üniversitesi Rektör vekili Prof. Dr. Korkut Ersoy, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Kuru, Başkent Üniversitesi Biyomedikal Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Berna Dengiz, Fatih Üniversitesi temsilcileri, Ostim yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın ve Ostim firma yöneticileri katıldı. Biyomedikal mühendisliği ve medikal sanayi kümelenme çalışmaları başlatılarak, işbirliği yapma kararı alındı. Prof. Dr. Dengiz aşılış konuşmasında, “Biyomedikal mühendisliği bölümünün çalışmalarıyla sektöre destek olmak ve birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Üniversitelerin eğitim ve öğretim görevlerinin yanı sıra bilgi üretip paylaşarak, hızlı şekilde yayılmasını da sağlıyoruz” şeklinde konuştu.



“İşbirliğinde En İyi Yolun Kümelenme”
Toplantı açılışında konuşan Ostim Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, “Bölgesel kalkınma projesi üzerine çalışıyoruz. Yerel ve lokal çalışma olmakla beraber bunları yaygınlaştırmak ve paylaşmak istiyoruz. Uygulamadan geliyoruz, orta ve küçük işletmeler ancak üniversite olan işbirliği ortaklığında bizim de eksikliklerimiz var. Bunların önüne geçmek için bazı çalışma denemeleri yaptık. ODTÜ ile ODAGEM adı altında bir topluluk oluşturduk ve ODTÜ’nün Tekno parkını Ostime taşıyarak çalışmalarımızı sürdürdük. Ancak en iyi yolun kümelenme olduğunu fark ettik. Bir araştırma yaptırdık. Bölgemizdeki güçlü ve zayıf yanlarımızı belirledik. “Hem Türkiye’de hem de dünyada rekabetçi bölge ve sektör olabiliriz” sorusunu kendimize sorduk. Bunun sonucunda bize ciddi bilgi verildi” dedi.


“Toksik Moleküllerin Kandan Uzaklaştırılmasını Sağlayan Kürelere”
Doç. Dr. Mustafa Kocakulak, Ekstrakorporeal Yapay Organlar konusunda yaptığı çalışmalar hakkında şunları söyledi: “Yapay organ gelişmiş ülkelerde kullanıldığı gibi ülkemizde de kullanılıyor. Ülkemizdeki açık kalp ameliyatları 35-40 bin rakamlara ulaşıyor. Diyaliz oranları ise yüz binlerle ifade etmek mümkün. Bununla birlikte yapay organ, açık kalp ameliyatlarında yapay opsiyonetör akciğerin yerini alıyor, ayrıca kalbin yerini alan bir pompa yerleştiriliyor. Bunlarla ilgili olarak Amerika’da 7 bin dolarlık septik şok hastaları için çalışmalar yaptım. Toksik moleküllerin kandan uzaklaştırılmasını sağlayan çalışmalar yürüttüm. Polimerik mikro küreler yaparak toksik molekülleri kandan uzaklaştırmasını sağladık. Karaciğere destek olacak şekilde bir çeşit yapay organ oluşturduk.”


“Düzeyde Kaplama Yapmanın En Ucuz Ve Etkili Yöntemlerinden Bir Tanesi Plazmadır”
Biyosensör ve Plazma Teknikleri konusunda Yrd. Doç. Dr. Cengiz Koçum “Maddenin 4. hali olan plazma iki şekilde oluşuyor. Plazma üretmenin yollarından bir tanesi de sıcak plazmadır ki ağır endüstride kullanılabilir. Fakat başka plazma üretme yöntemi de radyo dalgası ile plazma oluşturarak kaplamalar yapabiliyorum. Moleküler düzeyde kaplama yapmanın en ucuz ve etkili yöntemlerinden bir tanesi plazmadır. Ancak hem yüksek vakum gerekiyor hem de yüksek radyo dalgası enerjisi gerektiriyor. Dolayısıyla sanayiye uygulanması da uygun değil. Özellikle büyük boyutlu üretimler için uygun değil. Stent veya medikal ürünler için uygun olabilir ancak büyük boyutlu ürünler için çokta uygun değil. Atmosferik plazma ortaya çıktı” şeklinde konuştu.


Biyomalzeme Üzerinde Üretilen Sistemler
Biyosensör ve Nanoteknolojik Biyomalzemeler konusunda Yrd. Doç. Dr. Dilek Çökeliler bilgi vererek “Biyomalzeme araştırma grubu olarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Antibakteriyel yüzeylerde metal kaplamalar ile ilgili çalışmalar var. Diş hekimliği ve beyin-omurilik cerrahisi ile ortak yürüttüğümüz çalışmalar devam ediyor. Biyomalzeme üzerinde üretilen sistemlerin uygulaması üzerine çalışmalar yapıyorum. Bu kaplamaları nerelerde kullanılır. Bunu araştırıyoruz”diye konuştu. Ayrıca Yrd. Doç. Dr. Metin Yıldız, Biyomedikal Enstrümantasyon ve Sinyal işleme, Arş. Gör. Mehmet Feyzi Akşahin ve Mühendis Erhan Ermek Polisomnograf Uygulamaları ve Arş. Gör. Tuncay Bayrak QCM Biyosensörler üzerine sunum yaptılar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge