Ana içeriğe atla

SGK GÖNÜLLÜLERİ

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bir grup çalışanı önemli bir ilki gerçekleştirerek gönüllü katılıma dayalı bir dayanışma grubu oluşturdular. “SGK Gönüllüleri” adını verdikleri dayanışma grubu ile sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyorlar.

Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanları, ülkemizde bir ilki gerçekleştirerek, toplumun, acılarını paylaşmak, sevinçlerine ortak olmak; hayatın gerçekleri ile yüzleşebilen sorumlu bireyler olarak toplumsal duyarlılığı artırmak ve SGK’nın kurumsal kültürünün oluşumuna katkı sağlamak amacıyla” SGK Gönüllüleri’ni kurdular. Birkaç kurum çalışanıyla başlayan sivil toplum oluşumunda şimdi onlarca gönüllü var. SGK Gönüllüleri, Bağ-Kur Genel Müdürlüğü çatısı altında, kimsesiz çocuklar için yapılan pikniklerle başladı. Üç sosyal güvenlik kurumunun birleşmesinden sonra daha büyük bir açılım yapan memurlar çalışmalarındaki çıtayı gün geçtikçe yükselttiler. Kurumdaki çalışma saatlerinden arta kalan zamanlarında sosyal sorumluluk duygularının sesine kulak veren SGK Gönüllüleri’nin; gazilerden şehit ailelerine, kimsesiz çocuklardan huzur evi sakinlerine kadar her kesime yer verildi. Ayrıca kültürel etkinliklerde düzenleyerek mesai arkadaşlarının bilgi birikimlerinin de artmasına katkı sağlanıyor.


SGK Gönüllü Sıfatlarını Kullanmıyor
SGK Gönüllüler, projeleri oluştururken ya da oluşturulan projeleri yönetime sunarken, daire başkanı, şube müdürü, şef ve memur sıfatlarını kullanmıyorlar. Projesi, fikri, birikimi olan, katkı sağlamak isteyen, işin ucundan tutarak gönlünü ortaya koyabilecek kim varsa kapıları açık. Tüm katılımcılarla eşit söz hakkı, ortak sorumluluk ve ortak akılla iş bölümü yaptıklarını söyleyen Gönüllüler, zaman zaman ailelerini de işin içine katıyorlar. Onlar arasında projenin fikir babasıyla gelen misafirlere çiçek dağıtan görevli; daire başkanıyla temizlik işlerini koordine eden kişi arasında hiçbir ast-üst ilişkisi yok.

İkinci Yıl Kutlandı
SGK Gönüllüleri ikinci yılını kutlarken, yaptıkları projelerden ve geri dönüşten aldıkları güç ile daha bir inanç ve kararlılıkla geleceğe dair projeler üretiyorlar. Gönüllüler, katılımlı sosyal sorumluluk projeleri ile toplumsal duyarlılıklarını göstermeye devam edeceklerini ve diğer kurumlara da örnek olmaya çalışacaklarını ve tüm bunları yaparken de kurumsal kültürün gelişmesine de katkı sağlamaya devam edeceklerini söylüyorlar… Elbette bunda en büyük güvenceleri Kurum yöneticilerinin şimdiye kadar bütün projelere gönülden katkı sağlamış olmaları. Bir başka ifadeyle aslında Kurum Başkanları ve Yönetim Kurulu üyelerinin de “gönüllü” gibi davranmalarından kaynaklanıyor olmasıdır.


“Amacımız, Kamu Kurumlarının Halkla Yakınlaşmasını Sağlamak”
Gönüllüler adına açıklama yapan SGK Kurumsal Hizmetler Daire Başkanı İlhan İşman, “Amacımız toplumsal barış ve kaynaşmaya katkıda bulunmaktır. Kamu kurumlarının halkla yakınlaşmasını sağlamak, böylece yöneticisinden, çalışanına herkesi ortak bir platformda buluşturmaktır. Kurum çalışanlarını kaynaştırmak, ailelerimizden de destek aldığımız için, aileler arası diyalogu artırmak, toplumsal yardımlaşma duygularını oluşturmak, artırmak, pekiştirmek, ortak hassasiyetlerimizi vurgulayarak mutluluklarımızı, hüzünlerimizi paylaşmak” dedi. İşman bir yetimin başını okşarken yaşadıklarını, bir şehit ailesinin elini sıkarken hissettiklerini anlatacak kelime bulamadığının söyledi.

Gönlüler yapılan etkinlikleri şöyle sıraladılar: “Kimsesiz çocuklara üç karne şenliği, şehitlik ziyareti, gazilerin ve şehit ailelerinin kurum’da misafir edilmesi, domuz gribi konferansı, eğitime katkı kermesi, çalışanlara tiyatro gösterisi sunulması ve 10 Kasım etkinlikleri gerçekleştirildi.” Gönüllüler, gönüllü katılımlı sosyal sorumluluk projelerini gerçekleştirme çabalarının süreceğini söyledi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge