Ana içeriğe atla

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK PEDİATRİK KEMIK İLİĞİ TRANSPLANTASYON ÜNITESI

Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi ülkemizin en büyük Pediatrik Kemik İliği Transplantasyon Ünitesi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın katılımıyla hizmete açıldı.

Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kemik İliği Transplantasyon (KİT) Ünitesi hizmete açıldı. Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi konferans salonunda yapılan açılış törenine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ankara Valisi Kemal Önal ve çok sayıda yönetici katıldı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, törende yaptığı konuşmada, TBMM Başkanlığı döneminde 23 Nisan dolayısıyla burada tedavi gören çocukları ziyaret ettiğini ve çok duygulandığını söyledi. Arınç şöyle devam etti: “Hepimiz çocuklarımıza gözümüz gibi bakıyoruz, çocuklarımız bizim en güzel varlıklarımız. Onların hasta, şifa bekleyen gözlerle bize yalvarıyor olması, gözlerinin yaşarması, hüzünlü duygulu günler yaşamaları bizi fevkalade üzer. Çünkü çocuklar en masum yaratıklar. Allah onları en güzel biçimde yaratmış, çok saflar, çok temizler, çok duygulular. Biz çocuklarımızı öpüp koklarken onların varlığından ne kadar mutlu oluyoruz.”

“Ünite İçin Harcanan 9 Milyon TL İle Büyük Bir İş Başarıldı”
Necip Fazıl Kısakürek'in “Bir kuş öksürüğü kadar zariftir çocuklarımız” sözünü hatırlatan Arınç, “Bu çocuklara gözümüz gibi baktığımıza göre, onların hastalandıkları zaman tedavileri cihetiyle de her türlü imkanı hazırlamamız gerekiyor. Madem ki geleceğimiz onlar, güvencemiz onlar, her anne babanın en güzel varlık olarak bağlandığı çocuklarımız var, onların sağlıkları açısından çok şeyler yapmalıyız” şeklinde konuştu. O dönemde, başhekimin kendisine yeni üniteler açılması ve araç gereç temini gereğinden söz ettiğini ifade eden Arınç, ünite için harcanan 9 milyon TL ile büyük bir işin başarılmasının tebrik edilmeye değer olduğunu dile getirdi.


“Avrupa Bölgesi'nde Her 100 Bin Kişiye 340 Hekim Düşerken, Türkiye'de Bu Sayı 150'dir”
Çocukların sağlığı için çok önemli bir merkezin Türkiye'ye kazandırılmasından dolayı mutlu olduğunu söyleyen Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, hekimlik mesleğinin fedakarlık istediğini ve tamamen özverili bir çalışma temposu gerektiğini dile getirdi. Prof. Dr. Akdağ, “Özellikle, Türkiye'de daha fazla fedakarlık isteyen bir meslek grubudur. Çünkü sayıca tüm ülke insanına hizmet edebilecek bir seviyede değiliz. Ülkemizde hekimler iyi yetişiyorlar, uzman hekimler çok iyi yetişiyor, ancak bu hekim kaynağı konusunda eksik. Son 7 yıl içerisinde Sağlıkta Dönüşüm Programı açısından belimizi büken en önemli unsurdur. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) Avrupa Birliği ülkelerindeki kişi başına düşen hekim ve sağlık personeli açısından Türkiye son sıralarda bulunuyor. DSÖ'nün Avrupa Bölgesi'nde her 100 bin kişiye 340 hekim düşerken, Türkiye'de bu sayı 150'dir. Ülkemizde her 100 bin kişiye 130 hemşire düşerken, bu oran Avrupa ülkelerinde 700'lere yakındır” şeklinde konuştu.

“Tıp Fakültelerine Alınan Öğrenci Sayılarını Artırıyoruz”
Türkiye'de çeşitli çevrelerin hekim ve hemşire sayısının fazla olduğu yönünde iddiaları bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Akdağ, şunları söyledi: “Verilen rakamlar, iddiaların doğru olmadığını gözler önüne sermektedir. Böyle bir süreç yaşadık. Şimdi bu süreci aşma çabası içerisindeyiz. Hem Yüksek Öğretim Kurumu hem de üniversiteler artık bunu fark etmiş durumdalar. Tıp fakültelerine alınan öğrenci sayılarını artırıyoruz, dolayısıyla uzmanlık öğrencisi olarak yetişecek öğrenci sayısını da artırmış oluyoruz. Birkaç yıl öncesine kadar her yıl 4-5 bin civarında tıp öğrencisi üniversitelere giriyordu. Bunun daha üstünde 5-6 bin civarında bir sayı da uzmanlık öğrencisi oluyordu. Yani sahada çalışan pratisyen, aile hekimi olarak çalışan hekimlerimizin sayısı azalmaya başlamıştı. Şimdi bu süreci biraz tersine çevirmiş durumdayız”

“Türkiye'de 2009 Yılı İçin Bebek Ölüm Oranı Binde 13”
Türkiye'de bebek ölüm oranında da önemli yol alındığını kaydeden Prof. Dr. Akdağ, şunları söyledi: “Ana Çocuk Sağlığı Genel Müdürülüğü verilerine göre, Türkiye'de 2009 yılı için bebek ölüm oranı binde 13'tür. Bu oranla ülkemiz, dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle benzerlik gösterecek bir noktaya inmiş durumdadır. Bunun için çok çaba sarf etmek gerekmektedir. Kırsalı çok, anne baba eğitim seviyesi çok yeterli olmayan bir ülkede bebek ölüm oranını bu seviyelere getirmek büyük bir gayret gerektirmiştir. Ama bunu da yeterli görmüyoruz, hedefimiz, önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde bebek ölüm oranını binde 10'un altına çekmektir. Ana problemimiz şu anda yeni doğan ölümleridir. Binde 13'lük ölümlerin yaklaşık yüzde 82'sini yeni doğan ölümleri şeklindedir. Bunun için yeni doğan bakımını da gebelikten başlayarak geliştirmeye çalışıyoruz. Türkiye genelinde KİT merkezlerinin sayısının artırılması gerekiyor” dedi.


“Her Yıl 3 Bin Civarında Çocuğumuz Kansere Yakalanmaktadır”
Ankara İl Sağlık Müdürü Mustafa Aksoy konuşmasında , kalıtsal hastalıklar, tütün kullanımı, beslenme sorunları, enfeksiyonlar, çevre kirliliği ve bağışıklık sistemindeki bozuklukların, kansere yakalanma riskini artırdığını belirterek, “Her yıl 3 bin civarında çocuğumuz kansere yakalanmaktadır. Çocuklarımızda görülen kanserlerin de dörtte birinden fazlası lösemidir. Lösemilerde KİT'ler tedavi başarısındaki kilit uygulamalardan biridir. Türkiye'deki KİT merkezlerindeki toplam yatak sayısı 39 ve çok sayıda kişi sıra bekliyor.Türkiye’de KİT yapılan çocuk sayısı şu an için yılda 200'ü geçmemektedir. Bu nedenle merkezlerimiz sayısı ve yatak kapasiteleri artırılmalı, yurt dışına olan ihtiyaç azaltılmalıdır” diye konuştu. .


“Ülkemizin En Büyük Pediatrik KİT Merkezi”
Kemik iliği naklinin çocukluk çağındaki kan kanserleri yanında birçok ölümcül çocuk hastalıklarında alternatif bir tedavi şekli olarak uygulandığını söyleyen
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Bahattin Tunç, kemik iliği nakliyle çocuk hastaların yaşam süresinin ve kalitesinin önemli ölçüde arttığına dikkat çekti. Prof. Dr. Tunç, merkezlere ilişkin şu bilgileri verdi: “Ülkemizde yeterli sayıda pediatrik KİT ünitesi yoktur. Mevcut 9 Pediatrik KİT Merkezinde bulunan 39 yatak kapasitesi çocukların ihtiyacını karşılayamamaktadır. 2008 yılı itibariyle bu merkezlerde 158 çocuğa KİT uygulanmıştır. Aynı yıl içerisinde KİT bekleyen hasta sayısı bin 500'dür. Bu hastaların çoğu kendilerine KİT sırası gelene kadar tedavi şansını yakalayamadan hayatlarını kaybetmektedir. Bin metre kare kapalı alan üzerine inşa edilen ve 11 yatak kapasitesi bulunan bu merkez ülkemizin en büyük Pediatrik KİT Merkezi olma özelliğini taşımakta olup, tüm teknolojik yenilikleri içermektedir. Hastanemizde 55 yataklı hematoloji-onkoloji kliniği, 2'si profesör 4'ü doçent olmak üzere toplam 16 kişilik hematoloji ve diğer destek birimlerinin mevcut bulunmaktadır” dedi.


Ünitede Eğitim Veriliyor
Konuşmalardan sonra yeni kemik iliği transplantasyon ünitesinin açılışını yapan Arınç ve Pro. Dr. Akdağ'a burada tedavi gören çocuklar çiçek verdi. Hastaneyi gezerek başhekim Prof. Dr. Bahattin Tunç'dan bilgi alan Arınç ve Prof. Dr. Akdağ, ünitede tedavi gören çocukları ziyaret ederek hediyeler verdi. Odaların havasının özel filtrelerle temizlendiğini, çocukların odalarında vakit geçirebilecekleri bölümler bulunduğunu belirten Prof. Dr. Tunç, monitörlerle izlenebilen hastalara verilecek ilaçların da özel olarak hazırlandığını söyledi. Ünitede tedavi gören çocuklar, kendilerini eğitim gördükleri sınıfta ziyaret eden Akdağ ve Arınç'a kendi hazırladıkları kartları verdiler. Arınç ve Akdağ da çocuklara oyuncak hediye etti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge