Ana içeriğe atla

YENİ BİR PATOJEN TANIMLANDI

Prof. Dr. Levent Doğancı, yeni tanımlanan patojenin türü hakkında Sağlık Dergisi’ne bilgi verdi.

19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Levent Doğancı, İspanya Asturias Merkez Üniversitesi Hastanesi’nde keşfedilen patojen ile ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Yeni keşfedilen patojen ile ilgili araştırmaların devam ettiğini ve henüz tam bir sonuç alınmadığını bildiren Doğancı, akciğer kanseriyle ilgili kısmın basın tarafından yanlış anlatıldığını dile getirdi. ‘Protozoa kansere yol açıyor’ şeklinde bir beyanlarının bulunmadığını söyleyen Doğancı, geçtiğimiz günlerde akciğer kanserine yakalanan Türk hasta hakkında yapılan haberlerin gerçeği yansıtmadığını kaydetti. Bu hastanın gördüğü tedavinin belli bir immün baskısından dolayı ‘protozoa hastalığa yol açmış olabileceği’ şeklindeki açıklamalarının yanlış yansıtıldığını dile getiren, İspanya’daki çalışmalarının oportunistik yani fırsatçı bir enfeksiyon hakkında olduğunu söyledi. Ayrıca bu patojenin muhtemel olarak astımın da tetikleyicisi olabileceğinin üzerinde durulduğunu açıklayan Doğancı, “Aslında bu patojenin çok yaygın olduğunu düşünüyoruz. Ancak buradaki amacımız bağışıklık sistemi baskılanan hastalarda ağır bir akciğer enfeksiyonuna yol açabildiğini göstermek. Bu konuda yayına hazırladığımız makalelerin tıbbi dergilerde çıkmasını beklemek gerekiyor. Uzmanlar tarafından daha detaylı tartışma ortamı sağlanması açısından önem arz ediyor” şeklinde konuştu.

Amerikalıların dikkati yeni patojen üzerine çekilmeye çalışılıyor
19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yatan akciğer kanseri bir hastada farklı bir bulguya rastladıklarını dile getiren Doğancı, bu konuda bilgi alabilmek için Oviedo kentinde bulunan Asturias Merkez Üniversitesi Hastanesine geldiğini belirtti. Asıl sorunun Amerikalıların bu konuyu irdelemek için fazla istekli olmamaları olduğunu savunan Doğancı, şöyle devam etti: “Amerikalıların, yeni patojen üzerine dikkatini çekmek ve özellikle moleküler çalışmaların gerektirdiği metotları, onlarla birlikte denemek istiyoruz. İspanyol meslektaşlarımız tarafından ortaya çıkartılan parazitin tam olarak taksonomik ayrıntısı tamamlanmış değil, sanırım önümüzdeki günlerde Fransa'da bulunan Pastör Enstitüsü ile taksonomik klasifikasyon için bir bağlantı kurmamız gerekecek. Çinliler bu parazitin sadece morfolojik inceleme ile ‘Lophomonas blattarum’ denilen bir kamçılı olduğunu belirlediklerini söylüyorlar. Buradaki arkadaşlarımız ‘house dust mite’ ların içinde yani ev tozunda bulunan çok küçük bir böceği, astımdan sorumlu tutuyorlar. Çinli araştırmacılar hamam böceklerinin orta bağırsaklarında bu paraziti yine sadece morfolojik olarak göstermeyi başardılar. Şimdiki hedefimiz bizim bulduğumuz ile Çinli’lerin bulduklarının aynı olduğunu göstermek. Eğer bunu moleküler tekniklerle başarabilirsek, örneğin 18 S subunit ribozomal RNA çaprazlaşması gibi akciğer hastalıklarının fizyopatolojisinde, özellikle astım ve fırsatçı enfeksiyonlarda önemli değişiklikler olması mümkün. Dolayısıyla da bulunacak olan patojen tedavi yöntemlerini de değiştirebilir”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge