Ana içeriğe atla

İMPLANTTAN SON YENİLİKLER

‘Açılı implant’ ve ‘Anında Cerrahi Ve Yükleme’ yöntemleri ile implant teknolojisindeki son teknolojiyi anlatan Meffert İmplant Enstitüsü Başkanı Ali Arif Özzeybek, 15-17 Nisan tarihlerinde İstanbul'da Meffert İmplant Enstitüsü'nün ev sahipliğinde yapılacak Dünya İmplant Birliği Avrupa Sempozyumunda deneyimlerini paylaşacağını kaydetti.

Açılı implant yöntemleri sayesinde, protezler için hem daha az sayıda implant kullanıldığını hem de daha ileri cerrahi tekniklere gerek olmadığını belirten Meffert İmplant Enstitüsü Başkanı Ali Arif Özzeybek, dünyada artık kanal tedavisinin yerini implantın aldığını, dişten ziyade kemiği korumanın ön plana çıktığını kaydetti. Hastanın kendi dişini son noktaya kadar ağızda tutmanın, kemik kaybına yol açtığı için kanal tedavisi yerine dişin çekilip implant yapılmasının tercih edildiğini dile getiren Özzeybek, “Çünkü ileride implant veya protez yapılabilmesi için kemiğe ihtiyaç duyulur. Eksik diş veya dişler yerine yapay diş kökü yerleştirilmesi şeklinde tanımlanan implant tedavisinde son zamanlarda hastalar açısından sevindirici gelişmeler oldu. Bu gelişmelerden biri de açılı implantlardır. Mevcut tedavide, tam diş kayıplarında her bir çene için 7-9 arasında implant kullanmak gerekiyor. Mevcut yöntemde, gerek alt gerekse üst çene için bazı cerrahi operasyonlar gerekebiliyor. Tam diş kayıplarında alt ve üst çeneye yerleştirilen açılı implantlar sayesinde, artık protezler cerrahi müdahaleye gerek kalmadan yerleştirilebiliyor. 'All on 4' adı verilen bu yeni yöntemde ayrıca, protez için 7-9 implant yerine, sadece 4 implant kullanılıyor” şeklinde konuştu.


‘Anında Cerrahi Ve Yükleme Yöntemi’
İmplant tedavisinde ‘Anında cerrahi ve yükleme’ adı verilen, implant ve protezlerin hiç beklemeden yerleştirilmesine olanak sağlayan yöntem olduğunu belirten Özzeybek, son 2 yıldır bu yöntemin uygulandığını ve geliştirilen teknolojilerle artık daha da yaygınlaştığını söyledi. Hastaların daha önce diş çekiminin ardından, implant için 1 ay, protez yerleştirilmesi için de 3 ay olmak üzere, toplam 4 ay beklemek zorunda kaldıklarını hatırlatan Özzeybek, ancak yeni yöntemler sayesinde artık bu sürenin çok kısaldığını vurguladı. Özzeybek, “Tomografi, 3 boyutlu CAD-CAM (bilgisayarlı planlama) sistemlerinin devreye girmesi ve yeni yivli implant dizaynı sayesinde, artık hastalar hiç beklemeden yeni dişlerine kavuşabiliyor. Söz konusu sistemlerle üç boyutlu görüntü elde edilerek geçici kron ve protez üzerinde uygulama yapılabiliyor. Bu, diş çekiminin hemen ardından implant ve protezin takılmasına olanak sağlıyor. Bu yöntemde, protez implant uygulamasından sonraki 24 saat içinde yapılması gerekiyor. Aksi halde normal süre bekleniyor. İşlem tek diş için yapılabileceği gibi tam dişsizlik halinde de uygulanabiliyor. Hastanın hiç dişi olmasa bile implantla beraber protez de uygulanabilir” diye konuştu.


Dünya İmplant Birliği Avrupa Sempozyumu
Yeni yöntemin dünyaca ünlü implant uzmanı Paulo Malo tarafından geliştirildiğini belirten Özzeybek, Malo'nun 15-17 Nisan tarihlerinde İstanbul'da Meffert İmplant Enstitüsü'nün ev sahipliğinde yapılacak Dünya İmplant Birliği Avrupa Sempozyumuna konuşmacı olarak katılarak deneyimlerini aktaracağını kaydetti. Özzeybek toplantı hakkında şöyle konuştu: “İmplant tedavisindeki yeni gelişmelerin ele alınacağı, 15-17 Nisan tarihleri arasında İstanbul'da yapılacak Avrupa Sempozyumunda, anında yükleme uygulamalarında hastanın kök hücresinin toplanması, üç boyutlu görüntüleme teknikleri yardımıyla implant ve kemik grefti uygulamalarında komplikasyonlardan kurtulmanın yolları, estetik implantolojinin geleceği gibi konular tartışılacak. Workshopların yapılacağı ve 600 dolayında katılımcının yer alacağı toplantıda, başarılı uygulamaların yanı sıra uzmanlar başarısızlıkla sonuçlanan deneyimlerini aktaracak. www.icoieurope2010.org de çok daha detayl bilgi alınabileceğini belirtti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge