Ana içeriğe atla

“ACİL SERVİS HİZMETLERİ ÖZELLLERİ ZARARA UĞRATIYOR”

Özel hastanelerle ilgili düzenlemeler üzerine görüşlerini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’a anlatan Özel Hastaneler Plarformu Başkanı Dr. Mehmet Altuğ, “Yolda yürüyen bir vatandaşa araç çarpsa ve yolda yürüyen vatandaş suçlu olsa, bunun faturasını kim öder?” dedi.

Özel hastaneler acil hastalardan hiçbir şekilde ücret almıyor. Bu düzenlemeye göre acil diye gelen tüm hastaların özel hastanelerde ücretsiz tedavi gördüklerini belirten Özel Hastaneler Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Altuğ, “Şu anda yolda giderken bir vatandaşa araba çarpsa, vatandaş da suçlu olsa, bunun parasını kimin ödeyeceği belli değil. Araç suçlu olsa, trafik kazası sigortasından alma ihtimaliniz var ama onun da ne zaman olacağı belli değil. Vatandaş suçlu olduğunda, faturayı kimin ödeyeceği belli değil.” Acil durum diye gelen tüm hastalara bakmak zorundayız. Triaj uygulasak bile özel hastanelerde hastalara poliklinik hastası olduklarını açıklamamız sorun oluyor. Acil vakalarda ve trafik kazalarında vatandaş da, biz de sıkıntı yaşıyoruz. Çünkü orada acil dediğiniz hastadan fark ve katılım payı alamıyorsunuz. Bu durumda da vatandaş kendisinin acil olduğunu savunarak bu ücretleri ödemek istemiyor.
Özel hastaneler acil hizmetlerden zarar ediyor. Devletin Acil için ödediği rakamların çok düşük olmasının yanı sıra hastadan da farka alamayınca sorunlar gittikçe büyüyor. Halbuki kamu eğer acillerden hem fark alınmamasını hem de tüm acilleri kabul zorunluluğunu getirdiğine göre bu durumda acil fiyatlarını arttırması gerekir. Ancak tam tersi oluyor ve acilden hem devlet az ücret ödüyor hem de fark alınamıyor.

“Özel Halk Hastaneleri Özel Hizmet Veriyor”
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın “Özel Halk Hastaneleri” söylemi ile ilgili Dr. Altuğ şu yorumu yaptı: “Biz her vatandaşa özel hizmet veriyoruz. Bakanlığın “Biz herkese bütün hastaneleri açacağız” söylemi çok güzel. Ancak bu hizmeti veren özel hastanelerin de hakkının verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hastane yapmak büyük yatırım gerektiriyor. Yatırımcılar çok zorluklar yaşadı ve halen yaşamaya devam ediyor. Sağlık politikaları belirlenmeden önce sektör taraflarıyla istişare yapılmalı ve bu istişarelerde ki öneriler de dikkate alınmalıdır.

“Yatırımcıları Küstürmemek Gerekiyor”
Butik Hastane ile özel halk hastanelerinin birbirine zıt kavramlar olduğunu vurgulayan Dr. Altuğ, özel halk hastanesi kavramının yeni dile getirildiğini, daha önce bu ayrım yapılsaydı bu kadar hastanenin açılmayacağını belirtti. Bütün hastanelerden hizmet alacağının söylendiğini ifade eden Dr. Altuğ, “Olabilir bazen bir işe girersiniz, hakikaten sonunu göremezsiniz. Böyle işler olur mu? Olur. Sonunu göremiyorsanız, ona göre, adım atarsınız. Bakanlık Planlama yapmadan sektörün önünü açtı ve doğal olarak herkes yatırımını yaptı.
Bunların bir kısmı eskiden butik hastanecilik yapan hastanelerdi, bir kısmı da farklı sektörlerden yatırımcılardı. Yatırımcıyı suçlamak doğru değil. Bir hedef gösteriliyor, yatırımcı da yatırımını yapıyor. Kamunun asıl gailesi planlamaktır, yönetmek ve koordine etmektir. Planlamayı en sonda yapıyorsunuz. Ben denetleyecektim deniyor. Bugünkü yatırımcının ya da sektörün rahatsızlığının, kırgınlığının sebebi bunlar. Hükümet halkın sağlığı anlamında gerçekten önemli işler yaptı. Çok önemli bir mesafe kat edildi ama bunlar yapılırken kullanılan argümanları da unutmamak lazım. Alet işler el övünür. Buradaki aleti edevatı da hesaba katmak lazım” dedi.


“Vatandaş dilediği yere gitmeli”
Hastanelerin puanlandırılması ile Hastanelerin yüzde 30’dan yüzde 70’e kadar fark alabileceğinin belirlenmesinin doğru olmadığını vurgulayan Dr. Altuğ, “Biz farkın ruhuna karşıyız. Farkta böyle bir şey olamaz. Vatandaş dilediği yere gider. Biz şunu demiyoruz ki, herkes sorgusuz sualsiz fark alsın. Herkes açıklasın ne kadar fark aldığını. Insanlar o hastanelerin ne kadar fark aldığını bilerek gitsinler. Sürprizlerle karşılaşmasınlar. Fark kısıtlamasını doğru bulmuyoruz. Ücreti farklılaştıran işin sağlık boyutu değil, konfor kısmıdır. Niye insanlar devlet hastanesine gitmek istemiyor? Oradaki doktor ile özel hastanede görev yapan doktor da aynı. 10 yıl öncesinde Türkiye’de kalite, hasta güvenliği ve hasta hakları kavramları yoktu ve bunu özel hastaneler gündeme getirdi” dedi.

“Tam Gün Yasası Şu Dönemde Olması Gerekiyor”
Tam Gün Yasası’nın şu dönemde olması gereken bir uygulama olduğunu belirten Dr. Altuğ, “Normal şartlarda bu uygulama, liberal bir ülkede, liberal ekonomide olmaması gereken bir kanun. Ancak belli kuralların oturması için yapılması gerekiyordu. Kamuda çalışan hekimler aynı zamanda özelde de çalışıyorlardı. Kamu bunu regüle edemedi, düzenleyemedi. Ancak, üniversitede çok iyi bir profesörden, çok iyi bir akademisyenden bence ülkede herkes istifade etmeli. Mesela alanında başarılı bir hekim devletin izniyle Özel Hastanede de tedavi veya ameliyat yapabilmeli ve fatura kesebilmelidir. Tam tersi de olmalı, özel hastanedeki hekimlerden de kamuda istifade edilmeli” şeklinde konuştu.

“Kamu Hastaneleri Birliği’ne Yine Şartlı Onay Veriyoruz”
Kamu Hastaneleri Birlikleri Yasa tasarısının yerel yönetimlere bağlı olmasının daha doğru olduğunu belirten Dr Altuğ şunları söyledi: “Bugün hastaneleri Sağlık Bakanlığı yönetiyor. Devlet hastaneleri, özel hastanelerin rakibi, yani hakem ile mülk sahibi aynı kurum. Kamu Hastaneleri Birliğinin biraz daha özerk bir yapısı olacağı ifade edildi. Bize göre Sağlık Bakanlığı’nın hastane işletmeciliğini bırakması gerekir. Eğer kamu ille de ben bu işin içinde olacağım diyorsa, bu hastanelerin işletmeciliğini yürütecek başka bir kurum ya da başka bir bakanlık oluşturulmalıdır. Bu anlamda Kamu Hastaneleri Birliği’ne yine şartlı onay veriyoruz. Hedef yerel ve özel mantığının yerleşmesi olmalıdır.

“SUT’ta Fiyatlar, Günün Şartlarına Uygun Hale Getirilmeli”
Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) yapılan değişiklikler hakkında Dr. Altuğ şunları söyledi: “Beş yıldır fiyatlarda hiçbir düzeltme yapılmıyor. Fiyatlar düşürülüyor, tedavi paketleri içine alınıyor. Yüzde 10 enflasyonun olduğu bir ülkede, o günden bugüne en az yüzde 60-70 fiyatların üzerine eklenmesi gerekirdi. Sektörün önünü görmesi gerekiyor. Biz her yıl personelimize zam yapmak durumundayız. Tıbbi malzemelere ve hastane bina kirasına zam geliyor. Ancak, SUT fiyatları yerinde duruyor veya aşağı düşüyor. Karlılık düştüğü için işlem sayımızı arttırıp sayın bakanımızın dediği gibi sirkülasyonu arttırıyoruz ve beraberinde maalesef kalitemizi düşürüyoruz. Bir hekim günde 100 hasta bakamaz ki. Sonuçta SUT fiyatlarının mutlaka gözden geçirilmesi gerekir. Fiyatlar, günün şartlarına uygun hale getirilmeli. Bu yapılırsa, biz de vatandaştan fark almayıp, hiçbir şekilde ücret de talep etmeyebiliriz.”

“Sağlık Sektöründe Büyük Yapıları Yönetmek ve Denetlemek Çok Zordur”
Kampus Projesine olumsuz baktıklarını dile getiren Dr. Altuğ, “Sağlık sektöründe büyük yapıları yönetmek ve denetlemek çok zordur. Özel sektörün bu boyutların onda biri boyutlarda dahi hastanesi yok. Sebebi de büyük yapıların verimli olmamasıdır. Kampus projesine sıcak bakmıyoruz, doğru bir fikir olduğunu da düşünmüyoruz” diye konuştu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge