Ana içeriğe atla

“HİSTEROSKOPİ” ALANINDAKİ KAYNAK SIKINTISI SON BULDU


Jinekoloji pratiğinin kanserden kısırlık tedavisine kadar birçok alanında, kesi yapılmadan tedavi imkanı sunan histeroskopi tekniği, tanı amacıyla da kullanılabiliyor. Kadın-doğum hekimlerinin bu cerrahi teknik hakkında kaynak eksiğini giderecek olan “Histeroskopi: Klinik Uygulamalar ve Güncel Yaklaşımlar” kitabı, operasyonların daha iyi anlaşılması için hekimlere güncel bilgiler sunmayı hedefliyor.

İnce boru şeklindeki bir mercek sistemi ile rahim içerisinden görüntü sağlanarak tanısal ve operatif işlemlerin gerçekleştirildiği bir teknik olan histeroskopi sayesinde, elde edilen görüntüler bir ekranda izlenebiliyor. Prof. Dr. Özay Oral önderliğinde hazırlanan “Histeroskopi: Klinik Uygulamalar ve Güncel Yaklaşımlar” kitabı, bu alandaki büyük kaynak boşluğunu doldurmayı hedefliyor.

Histeroskopinin muayene ortamında lokal anestezi ile ya da ameliyathane ortamında genel anestezi ve rejional anestezi ile uygulanabildiğini kaydeden Op. Dr. Serkan Aydoğdu, bu yöntemin; miyom, endometrial polip, doğumsal rahim anomalileri, rahim içi yapışıklıklar ve tüplerle ilgili bazı patolojilerde kullanılabildiğini belirtti.


“Histeroskopi, Son Yıllarda Yaygınlaşan, Kesi Yapılmadan Birçok Patolojiye ve Tanıya Müdahale İmkanı Sunan Bir Tekniktir”Tıp dünyasında teknolojik ilerlemelere paralel olarak hızla gelişmekte olan histeroskopi tekniği ile ilgili güncelliğini halen koruyan bir kaynağın olmadığını vurgulayan Op. Dr. Serkan Aydoğdu, hazırladıkları eserin bu konuda meslektaşları için faydalı olacağına inandıklarını belirtti. Zaman içerisinde histeroskopik cerrahide kullanılan enstrumanların bile değiştiğine dikkat çeken Op. Dr. Aydoğdu, “Histeroskopi ülkemizde de son yıllarda giderek yaygınlaşmaya başladı. Önceleri bu teknik için endikasyonlar daha sınırlı iken, günümüzde endometrial polip, submukoz myom, intrauterin adezyon gibi birçok patolojide histeroskopi tek tedavi seçeneği haline gelmiştir. Histeroskopinin ofis şartlarda kullanımının yaygınlaşması ile kısırlık ve tekrarlayan gebelik kayıplarının araştırılmasında, anormal adet kanamalarının nedeninin ortaya konulmasında ve rahim içi patolojilerin tespit ve tedavisinde bu cerrahi tekniğin önemi daha da artacaktır. Sadece ülkemizde değil, dünya genelinde de bu cerrahi teknik için kaynaklar çok kısıtlı durumda, genellikle jinekolojik endoskopi kitaplarının sadece bir bölümü histeroskopi hakkında oluyor. Histeroskopiyi ülkemizde çok başarılı şekilde uygulayan birçok meslektaşımız var. Bu tekniği uygulayanlar olarak hepimiz usta-çırak ilişkisi ile bu eğitimi aldık. Birçoğumuz yurtdışında eğitimlerini pekiştirmek durumunda kaldık. Biz kitabımızı hocamızla yüzlerce ameliyat CD’mizi inceleyerek, 500 civarında literatürden yararlanarak ortaya çıkardık. Amacımız klinik deneyimlerimiz ile dünya literatürünü bir arada sunarak, meslektaşlarımız için faydalı bir eser ortaya çıkarmak idi.” dedi.

“Hazırlayacağımız Eğitim Seminerleri ile Histeroskopinin Daha da Yaygınlaşmasını Sağlayacağız”

Birçok histeroskopi uygulamasının lokal anestezi ile uygulanabildiğini dile getiren Op. Dr. Furkan Kayabaşoğlu, “Hasta genel anestezi ile uyutulmadığında kendi ameliyatını izliyor. Böylece hastaların hastalıklarının tedavilerine uyumu artıyor. Prosedürler birkaç dakikadan maksimum yarım saate kadar süren süreler içerisinde tamamlanıyor ve minimum kan kaybı ile sonuç alınıyor. Diğer endoskopik cerrahilerin uygulanabildiği hastaneler için histeroskopi çok yüksek bir maliyeti gerektirmiyor. Hastanelerde histeroskopinin alınmamasının en önemli nedeni kadın-doğum uzmanlarınca bu tekniğin uygulanmamasıdır. Kongrelerde ve kurslarda bu konu ile ilgili mutlaka sunumlar olsa bile, histeroskopi uygulanabilmesi için yeterli değil. Maalesef histeroskopi cihazının kurulumunun bile yapılamaması söz konusu. Dolayısı ile ilk basamaklardaki bu eksiklikler birçok kişi için histeroskopi ameliyatının başlamadan bitmesi demektir. Bu kitabı hazırlarken amacımız bu tekniğin yapılabilmesini sağlamaktı. Histeroskopi tecrübesi olmayan meslektaşlarımızın bile ellerine cihazı aldıklarında nasıl kuracaklarını, hastaya nasıl pozisyon vereceklerini, operasyon öncesi hastalarını nasıl hazırlayacaklarını tek tek anlattık. Basit ve önemsiz gibi gözüken ancak bir ameliyatın yapılabilmesi için olmazsa olmaz adımlar bunlar. Ama bu bilgileri hiçbir kaynaktan edinemiyoruz. Biz histeroskopi tekniğinin yapılmasındaki tüm aşamaları adım adım fotoğraflarla anlattık. Kitabımız hem bu işi belli noktaya getirmiş meslektaşlarımızın daha gelişebilmeleri için, hem de yeni başlayacak meslektaşlarımızın cesaretlenebilmeleri için yararlı olacaktır. Bizim amacımız histeroskopinin kolay öğrenebilir ve uygulanabilir bir teknik olduğunu vurgulamak. Bu cerrahinin yaygınlaşması gerektiğine inanıyoruz. Görselliği arttırmak amacıyla kitabımıza elli videoluk bir CD ekledik. Özenle seçilen, prosedürlerin en kritik basamaklarının gösterildiği videolardır bunlar. Prof. Dr. Özay Oral hocamızın önderliğinde hazırlayacağımız eğitim seminerleri ile meslektaşlarımızın pratiklerinin gelişmesinde de katkı sağlayacağız. Kitabımızla ilgili her türlü geri dönüşe açığız, hatta kitaba rağmen eksik kaldığını düşünen meslektaşlarımız için her zaman kapımız açıktır, her konuda da destek vermeye hazırız” şeklinde konuştu.


“Günümüzde Kadınlarımızın Cerrahi Tedavilerden Beklentileri Değişti”
Modern tıbbın gerekliliklerinin değiştiğini belirten Op. Dr. Kayabaşoğlu günümüzde kadının sosyal hayatın önemli bir parçası haline geldiğini vurguladı. Op. Dr. Kayabaşoğlu, “Hastalarımız artık daha kısa sürede sosyal hayatlarına dönmek istiyorlar. Daha ağrısız, hastanede kalma süresi daha kısa, hızla iyileşebilecekleri teknikleri tercih ediyorlar. Ayrıca kozmetik beklentiler de giderek artıyor. Artık hiç kimse karnında kocaman kesi izleri ile yaşamak istemiyor. Histeroskopi modern jinekolojinin en önemli yeniliklerinden biri. İnanıyorum ki zamanla ülkemizde de hakkettiği yaygınlığa ulaşacaktır” diye konuştu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge