Ana içeriğe atla

PROF. DR. HALDUN GÜNER:“İDRAR KAÇAKLARINDA BANT TEDAVİSİ UYGULANMALI”

İdrar kaçırmada anatomi veya fonksiyon bozukluklarında tedavide dikkatli seçim yapılmasını vurgulayan ürk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Haldun Güner, “İdrar kaçaklarında bant tedavisi uygulanmalı” dedi.

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Haldun Güner, kadınlarda belli yaştan sonra çok ciddi bir problem olan ve yüzde 40’lara kadar çıkan idrar kaçakları ile 8. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi’nde Sağlık Dergisi’ne konuştu. İdrar kaçaklarında cerrahi tedavi uyguladıklarını kaydeden Prof. Dr. Güner, ancak bu yöntemlerle yüzde 100 başarı sağlanamadığını, en iyi tedavilerin yüzde 90-95 civarında olduğunu ve bir kısmında kaçakların devam ettiğini dile getirdi. Prof. Dr. Güner, “İdrar kaçaklarında ‘Stres inkontinans’ adı verilen ameliyatın ‘Trans optüratör tape’ denilen operasyonları yapılıyor. İdrar yolunun altında bant yerleştirerek idrar kaçağını önlüyor. Bu bant bazen düzgün yerleştirilmeyebiliyor. Düzgün yerleştirilse de yerinden kayma ve vücudun kabul etmeme durumlarında idrar kaçağı devam ediyor. Böyle durumlarda yeniden bant yerleştirilmesi öneriliyor. Nüks olduğunda Kadın Doğum uzmanı, Üroloji uzmanına yönlendiriyor. Ürologlar ‘Periürotral injeksiyon’ denilen işlemler yapar ki, bunun başarı oranı düşüktür. Önerilen yöntem daha önceki ameliyatta yerleştirilen materyal aynen kalarak bir tane daha yerleştirilmesidir” dedi.

Anatomi ve Fonksiyon Bozukluklarının Tedavisi
Vücutta fonksiyonların rutin şekilde sürdürülmesi gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Güner, “Fonksiyonlarda sorun olduğu zaman tedavi girişiminde, çok dikkatli davranmak gerekiyor. Anatomi düzeltilse de fonksiyon bozukluğu devam ediyor. Hatta bazı durumlarda operasyon sonrası, fonksiyon bozukluğu daha da şiddetli ortaya çıkabiliyor. Ameliyat öncesinde hastanın tanısının net konulması ve cerrahi uygulanması ile ilgili net bir şekilde tanının konması gerekir. Uygun vakaya uygun ameliyatın yapılması son derece önemlidir. İdrar kaçaklarının bir kısmı mesaneye bağlı olabiliyor. Hastalarda İstemsiz mesane adalesinin kasılmasına bağlı, yeterli şekilde dolmadan idrar kaçırabiliyor. Bunların tedavisinde cerrahi değil medikal tedavi uygulanmalıdır. Bazı gruplarda da kaçaklar hem anatomik hem de aşırı aktif mesane sorunu olduğunda cerrahi ve tıbbi tedavi bırakılmamalıdır” şeklinde konuştu.

“İdrar Kaçırma Oranları Yüzde 40’lara Çıkabiliyor”
Yaş ilerledikçe hastalığın artma oranının yükseldiğini ve yüzde 40 oranlarına kadar çıktığını belirten Prof. Dr. Güner, kadınlarda görülen bu hastalık daha çok menapoz sonrasında görülürken, aşırı doğumlardan sonrada da arttığını dile getirdi. Pelvik taban yetersizliği denilen durum ile idrar kaçağı olduğunda rahim sarkması denilen olaylarla birlikte düşünülmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Güner, bu durumda kombine tedavi edilmesi gerektiğini belirtti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge