Ana içeriğe atla

EKMUD İLE ENFEKSİYONLAR KONTROL ALTINDA

Ankara da gerçekleştirilen 3. Türkiye EKMUD Kongresi’nde enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji alanında son bilgilerin paylaşıldığını belirten Dernek Başkanı Prof. Dr. Gaye Usluer, H1N1 pandemisinde Türkiye’nin büyük bir sınav verdiğini söyledi.

2006 yılında kurulan Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği
(EKMUD) her 2 yılda bir düzenlenen ulusal kongre ve bilimsel platform düzenleniyor. Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Türkiye EKMUD Kongresi 2010 Sheraton Hotel & Convention Center’da yapıldı. Kongrede ülkemiz ve dünya için önemli güncel enfeksiyonlarla ilgili gelişmeler, yeniden önem kazanan enfeksiyon hastalıkları, viral enfeksiyonlar, güncel rehber ve literatürler eşliğinde paylaşıldı. Uzm. Dr. Mustafa Aydın Çevik anısına en iyi üç sözel bildiri ve en iyi üç postere "Uzm. Dr. Mustafa Aydın Çevik Bildiri Ödülü" verildi.

İki Farklı Kurs Yapıldı
Kongrenin ilk gününde katılımın ücretsiz olduğu iki farklı kurs düzenlendi. "TÜBİTAK/EKMUD Proje Teklifi Hazırlama Kursu" ve GATA ile birlikte gerçekleştirilen "Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyolojide Hayvan Deneyleri Kursu". Daha önce düzenlenen kurslarda olduğu gibi interaktif çalışmanın sağlanabilmesi için bu kurslara da sınırlı sayıda katılımcı kabul edildi.

"H1N1’den yaşananlar ve öğrendiklerimiz”
Türkiye EKMUD ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Gaye Usluer, bu yıl ki kongreye 500’e yakın katılım olduğunu ve katılımcıların tüm oturumlara büyük ilgi göstermesinden memnuniyet duyduklarını ifade etti. Ortalama yaşam süresinin uzadığını kaydeden Prof. Dr. Usluer, bu nedenle yaşlılıkta sık karşılaşılan enfeksiyonlarda da artış olduğuna dikkat çekti. Doğru Antibiyotik kullanımının güncelliğini koruduğunu, bu nedenle kongre sırasında enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde hem eski hem de yeni antibiyotiklerin kullanımının tartışıldığını dile getiren Prof. Dr. Usluer, “Yoğun bakım ünitelerinde gelişen enfeksiyonlar ile hastane enfeksiyonları kongrenin önemli konuları arasındaydı. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız H1N1 pandemisi herkes adına çok eğitici oldu” dedi.

20. yy da dünyada 3 büyük influenza pandemisinin kayıtlarda olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Usluer, “1918 yılında çok sayıda kişinin ölümüne neden olan İspanyol gribi, 1957 ve 1968’de görülen daha az sayıda kişinin yaşamını kaybettiği pandemiler olmak üzere, bu süreçte ‘Pandemi nedir?’ sorusunun cevabı herkes tarafından öğrenildi. Öncesinde Pandemi sanki var olan bir durumun ciddiyeti gibi algılanıyordu. Bu noktada var olan durumun yaygınlığı anlamına geldiği öğrenildi. Bir pandeminin öyküsü ancak pandemi bittiğinde yazılabiliyor. Bu nedenle başlangıçta yapılan varsayımlar, geçmiş pandemiler üzerinden yapılan matematiksel modellere dayanıyordu. 2010 yılı grip döneminde ne ile karşılaşılacağımızı bilmiyoruz. Dünyada 16 bin ülkemizde yaklaşık 700 kişi pandemi sırasında yaşamını kaybetti. Bu süreçte genel olarak medya olumsuz etkileşim yarattı. Özetleyecek olursak influenza infeksiyonlarından korunmada ve salgının kontrolünde esasın aşılama olduğunu ve özellikle risk gruplarının aşılanmasının çok önemli olduğunun hatırlanması ve vurgulanması gerekiyor” şeklinde konuştu.


EKMUD Kongresinde başlıca şu Konular İşlendi:
“1970’li Yıllarından Günümüze Türkiye’de ve Dünyada Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlarının Artan Önemi”, “ Hepatit B Enfeksiyonu ”, “Pandeminin Ardından
Yaşadıklarımız ve Öğrendiklerimiz”, “Hepatit C Enfeksiyonu ”, “Menenjit Hastalığının Önemi ve Önlenmesi ”, “Seyahat Enfeksiyonları”, “Endüstri- Hekim İlişkileri”, “Hastane Enfeksiyonları İzlemi ve Kontrolünde Yenilikler”, “Toplum Kökenli Enfeksiyonlar”, “Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji de Sorunlar”

Not: 3. Türkiye EKMUD Kongresi’nde yapılan Genel Kurul sonucunda yeni başkan Prof. Dr. Haluk Vahapoğlu seçildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge