Ana içeriğe atla

TÜRKİYE'NİN İLK AŞI AR-GE MERKEZİ HİZMETE GİRDİ

Aşı Ar-Ge'si alanında Türkiye'de bilgi birikiminin artmasına ve alt yapının üçlenmesine ciddi katkılarda bulunacak olan merkez, Hacettepe Üniversitesi Teknokent’te açıldı. Merkez, uluslararası klinik araştırma çalışmalarına Türkiye’den katılım olmasını sağlayacak. Açılış konuşmasında Sağlık Bakanı Akdağ, “Türkiye’de aşı üretmeye başladık. 5'li aşıyı dolum şeklinde bir firma ile birlikte anlaşma yaparak üretmeye başladık” dedi.

Dünyanın önde gelen araştırmacı ilaç ve aşı firmalarından GlaxoSmithKlnine (GSK) ve Hacettepe Üniversitesi Teknokent A.Ş. işbirliğiyle kurulan ''GSK Aşı Klinik Araştırma Merkezi'' törenle hizmete girdi. Yenilikçi aşı Ar-Ge'si alanında Türkiye'de bilgi birikiminin artmasına ve alt yapının güçlenmesine ciddi katkılarda bulunacak olan merkez, uluslararası klinik araştırma çalışmalarına Türkiye'den katılım olmasını sağlayacak ve Türkiye'deki ulusal araştırmaların da hayata geçmesine yardımcı olacak. Hacettepe Üniversitesi Teknokent Konferans Salonu'nda düzenlenen törene, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener, GSK Türkiye Genel Müdürü Yiğit Gürçay ve GSK Medikal Direktörü Dr. İpek Yürekoğlu başta olmak üzere çok sayıda bilim insanı, Bakanlık yetkilileri ile şirket yöneticileri katıldı.


Ülkemizde Aşı Üretimi ve Ar-Ge
GSK Türkiye Genel Müdürü Yiğit Gürçay, yaptığı açılış konuşmasında, aşıların insan yaşamında hayati önem taşıdığına dikkat çekerek, aşı geliştirilmesi için yapılan yatırımların önemine değindi. Türkiye'nin gerek ilaç, gerekse de aşı alanında araştırma-geliştirme potansiyeline sahip olduğunu belirten Gürçay, şunları söyledi: “Bu potansiyelin hayata geçmesine destek vermek, GSK olarak her zaman bizim önceliklerimiz arasında yer aldı. Biz, ilaçta olduğu gibi aşı alanında da uluslararası bilgi birikimimizi, uzmanlığımızı Türkiye'nin hizmetine sunuyoruz. Ülkemizde aşı üretimi ve Ar-Ge'sinin gelişmesi için üstümüze düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmek için çalışıyoruz. GSK Aşı Klinik Araştırma Merkezi bu alandaki kararlılık ve istekliliğimizin bir göstergesidir.”


Üniversite ve Endüstri Güç Birliği
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdener ise, üniversite olarak Türkiye'de araştırma ve geliştirme çalışmalarının ilerlemesi için büyük çaba harcadıklarını kaydetti. Üniversite ve endüstrinin güç birliğinin, Ar-Ge'de Türkiye'nin önünü açacak ivmeyi sağlayacağını belirten Erdener, önümüzde dönemde GSK-Türkiye işbirliğinin genişletilerek sürdürülmesini hedeflediklerini söyledi.



Türk ve Yabancı Bilim İnsanları Arasında İşbirliği
Merkezin Türkiye'de sağlık sektörüne çok yönlü katkıları olacağını belirten GSK Medikal Direktörü Dr. Yürekoğlu, “Öncelikle, yeni geliştirilen aşıların etkinlik ve güvenilirlik verilerinin oluşturulması için uluslararası klinik araştırmalara Türkiye'den katılım olması sağlanacak. Türk ve yabancı bilim insanları arasında işbirliği ve ortak çalışma platformları güçlenecek. Ayrıca, Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinin önderliği ve işbirliği ile bilim insanlarının klinik araştırma projelerinin hayata geçirilmesine destek verilecek” dedi.

“Hükümetin Ar-Ge Harcamaları 3 Kat Arttı”
Sağlık Bakanı Recep Akdağ da GSK'nın bir Türk firması olan KOÇAK ile birlikte HÜ'nün Teknokent'inde buluştuğunu belirterek, elde edilen bu alt yapının çok önemli olduğunu söyledi. Teknokent alt yapılarının, devletin üniversitelere ve araştırmacılara sunduğu büyük bir imkan olduğunu ifade eden Akdağ, bu merkezlerin vergi istisnaları, sigorta indirimlerinden faydalandığını anlattı. Akdağ, araştırmaya ve geliştirmeye bir teşvik verilmiş olunduğunu söyledi.


“Ar-Ge Harcamalarının ve Personel Sayısı 3 Kat Arttı”
Bilim insanının araştırmalara yönlendirilmesi için teşviklerin şart olduğunu vurgulayan Akdağ, hükümetin araştırma geliştirmeye çok fazla önem verdiğini belirtti. Akdağ, TÜBİTAK ile birlikte yapılan çalışmalarda ortaya çok ciddi hedeflerin konulduğunu dile getirdi. Hükümetin Ar-Ge harcamalarının ve personel sayısının 3 kat arttığını belirten Akdağ, bilimsel yayın sayısının 10 binden 22 bine çıktığını, yerli ve uluslararası patent başvurularının 5 kat artığını bildirdi.

“Türkiye'de Aşı Üretmeye Başladık”
Aşı konusunun önemini vurgulayan Akdağ, şunları kaydetti: “Hizmete başladığımız 2002'da yıllık aşı harcamamız 14 milyon lira civarındaydı. 2009'da 300 milyon liraya çıktı. 2010 yılında da 370 milyon lira civarında bir harcama ile gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Çocuklarımıza ücretsiz uygulanan 7 antijeni 11'e çıkardık. Aşı takvimine yeni aşılar eklendi ve aşılar da daha modern hale getirildi. 5'li aşıyı yapmaya başladık, enjektörlü aşılar kullanmaya başladık. Ülkemizde aşılama oranı yüzde 96'ya çıktı. Şu anda Avrupa'nın aşılama oranı en yüksek olan birkaç ülkeden birisiyiz. Öte yandan son üç senedir Türkiye'de yerli kızamık vakası görmüyoruz. Türkiye'de aşı üretmeye başladık. 5'li aşıyı dolum şeklinde bir firma ile birlikte anlaşma yaparak üretmeye başladık. Şimdi önümüzde zatürre aşısı, grip aşısı için dünyada bu işi iyi yapan firmalarla görüşerek, ihaleler yaparak Türkiye'de üretilmesi projeleri var. Aşıya bugünün parasıyla 14 milyon lira harcadığımız bir ülkede, ne aşı üretebilirdiniz, ne de herhangi bir firma araştırma için ülkeye gelirdi. Bugün bunları yapabilmemizin en önemli sebebi, aşı ile ilgilenen firmaların ülkemizi önemli bir merkez olarak görmesinden kaynaklanmaktadır.”

“Merkezler, Temel Araştırma Merkezleri İle Tamamlanmalı”
Açılan merkezde klinik araştırmaların yapılacağını anımsatan Akdağ, “Bu klinik araştırma merkezlerinin mutlaka temel araştırma merkezleri ile tamamlanması lazım. Biz, Türkiye'de araştırma yapan bütün firmalardan klinik araştırmaların yanı sıra temel araştırmalarla ilgili çalışmalara da başlamalarını istiyoruz ve onları buna teşvik ediyoruz” diye konuştu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge