Ana içeriğe atla

KANSER TEDAVİSİNDE GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

Medicana International Ankara Hastanesi uzmanları tarafından düzenlenen “Kanser Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar” sempozyumda, ülkemizde her yıl yaklaşık 200 bin kişinin kansere yakalandığı belirtildi.

Medicana International Ankara Hastanesi uzmanları tarafında, Ramada Plaza Hotel’de “Kanser Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar” konulu sempozyum düzenlendi. Medicana International Ankara Hastanesi uzmanları tarafından özellikle son dönemin en yaygın kanser türü olan akciğer kanserinde erken teşhis ve etkin tedavisi konusundaki son gelişmeler, yeni tedavi seçenekleri (akıllı ilaçlar, yeni kemoterapi ajanları, radyoterapideki yenilikler) ve ender rastlanan vakalar interaktif bir şekilde tartışıldı.
Sempozyumda, Akciğer Kanseri tanılı hastaların ana hava yolları çevresinde gelişen hastalığı tedavi ve kontrol etme amaçlı brakiterapi (radyoterapinin bir tipi ) uygulama yöntemini ve hasta gruplarındaki tedavi sonuçları, Akciğer kanserinde yeni tedavi olanakları, tüm tedavi alternatifleri, klinik yaklaşım, günlük radyolojik yaklaşımlar, cerrahi ve medikal tedavi uzmanlar tarafından değerlendirildi. Medicana International Ankara Hastanesi Genel Müdürü Oğuz Engiz açılış konuşmasında şunları kaydetti: “Medicana Hastaneler Grubu olarak; sağlık sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda, geleceğe yönelik yaptığımız yatırımlar ve atılımlarla yolumuzda güvenli adımlarla ilerliyoruz. Uluslararası standartları benimseyen, çağdaş alt yapımız ve uzman ekibimizle birlikte Türkiye’ye gelişmiş ülke standardında hizmet vermenin gururunu taşıyoruz.

“Ülkemizde Her Yıl Yaklaşık 200 Bin Kişi Kansere Yakalanıyor”
Çağımızın vebası kanserin, dünyada ve Türkiye’ de görülme sıklığı her geçen gün artıyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 200 bin kişinin yakalandığı kanserin tedavisi, özel uzmanlık alanlarının, son teknolojiye sahip tıbbi cihazların bir arada olmasını gerektiriyor. Çünkü kanser tedavisinin en önemli gereği, hastalığın değişen koşullarına göre tedaviye yön verebilmek için bütün birimlerin aynı hastanede bulunması.”


“Akciğer Kanseri, Kansere Bağlı Ölüm Nedenleri Arasında İlk Sırada”
Kanser tedavisinde başarının vazgeçilmez koşulunun, konuyla ilgili tüm uzmanlık dallarının birlikte çalıştığı multidisipliner yaklaşım olduğu üzerinde durulan toplantıda Medicana International Ankara Hastanesi uzmanları arasında Göğüs Hastalıkları uzmanı Dr. Nihal Başay, Radyoloji uzmanı Dr. Serdar Aslan, Nükleer Tıp uzmanı Dr. Nalan Can, Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Erkan Dikmen, Medikal Onkoloji uzmanı Doç. Dr. İbrahim Tek, Radyasyon Onkolojisi uzmanları Dr. Ayşen Sevgi Öztürk ve Dr. Eren Çetin konuşmacılar arasında yer aldı. Alanında uzman hekimler sempozyumla ilgili şu bilgileri verdi: “Akciğer kanseri hem erkek hem de kadınlarda kansere bağlı ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor. Akciğer kanseri tanısı alan hastaların ortalama 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 15 civarındadır.

“Akciğer Kanserinin Yüzde 85’i Küçük Hücre Dışı Akciğer Kanseri”
Dünyada yaklaşık olarak yılda 1.5 milyon yeni tanı akciğer kanseri teşhisi konuluyor. Bunun yüzde 85 oranındaki bölümünü küçük hücre dışı akciğer kanseri (KHDAK) oluşturuyor, geri kalanı ise küçük hücreli akciğer kanseri grubudur. Kansere bağlı gelişen ölümlerde birinci sırada olan akciğer kanserinin ortalama yaşam süresi ilerlemiş hastalarda yaklaşık 12 aydır. Tedavi ve destek tedavilerindeki gelişmelere rağmen akciğer kanserindeki sağ kalım oranları 1975’lerde yüzde 13 iken, 1996’larda yüzde 16’ya çıkabiliyor. Bu nedenle yeni tedavi seçenekleri akıllı ilaçlar, yeni kemoterapi ajanları, radyoterapideki yenilikler ve seçeneklerin birlikte kullanımı zorunluluğu doğuyor.

“Küçük Hücre Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Hastaların Yüzde 25-30’un da Uygulanıyor”
Akciğer kanserinin başlıca iki gruba ayrılmasının temel nedeni hastalıkların doğasından kaynaklanan özelliklerin tedavideki oluşturduğu farklılıklardan kaynaklanıyor. Akciğer kanserinde hastaların tedavi planı hastanın klinik ve patolojik evresine göre planlanıyor. Evreleme tümörün boyutu(T) , lenf noduna yayılması (N) ve metastaz (sıçrama)(M) durumuna göre dört evreye ayrılıyor. Küçük hücreli akciğer kanseri ise sınırlı hastalık ve yaygın hastalık şeklinde sınıflandırılıyor. Küçük hücreli akciğer kanserli hastaların çok küçük bir kısmında cerrahi tedavi uygulanması dışında öncelikli tedavi, sınırlı hastalıkta kemoterapi ve radyoterapi iken ileri evrede (yaygın hastalık) genellikle kemoterapidir. Küçük hücre dışı akciğer kanserinde (KHDAK) cerrahi tedavi optimal tedavi olmasına rağmen kanser hastalarının yalnızca yüzde 25-30’u cerrahiye uygun aday olabiliyor.
Sonuç olarak akciğer kanseri ülkemizde de önemli bir sağlık sorunudur. Tedavilerdeki yeniliklere rağmen istenilen düzeyde hala başarıya ulaşılamadı. Bu nedenle uygun hastalarda en etkili tedavi seçeneğini belirlemek ve tedaviyi hastaya bireyselleştirmek gerekiyor. Bunu da yaparken deneyimli bir ekip tarafından (cerrahi, radyasyon ve medikal onkoloji) bunu gerçekleştirmek önemli yer tutuyor.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge