Ana içeriğe atla

BÜTÜN ŞİİRLERİNİ EŞİ İÇİN YAZDI

Prof. Dr. Hakan Hamdi Çelik eşi için yazdığı şiirlerini kitaplaştırdı. Prof. Dr. Çelik, Sonsuz Sevdam Sarı Lalem” adlı kitapta yer alan şiirlerin eşine olan sevgisinin bir yansıması olduğunu söylüyor.
“Lale kırağı görmeli ki açsın demiş şair
Soğuk lalenin kalbini yaksın ki
Gizlenen aşkı dökülsün …”
dizelerini hüzünlerin mevsimi sonbaharın Eylül ayında yazan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Hamdi Çelik, uzun yıllardır yazdığı şiirleri ve son dönemde kaleme aldıklarını “Sonsuz Sevdam Sarı Lalem” isimli kitapta topladı. Prof. Dr. Çelik, Tanrıya en yakın varlık olan hekimlerin aynı zamanda sanata da en yakın insanlar olduklarını vurguluyor.
Prof. Dr. Çelik, kitapta yer alan şiirlerin Lale isimli eşine olan sonsuz sevgisinin bir yansıması olduğunu söylüyor.

“Küçücük bir sevgi verebilsen
Çok az bir sevgi
Bununla yaşayabilsem
Tekrar sarılsam sana
Hevesim değil nefesim olabilsen…”
Ünlü edebiyatçı Sunay Akın’ın kitap hakkında görüşü ise şöyle: “'Edirne’deki Selimiye Camii’nin içindeki bir sütunda bulunan ters lale motifi dikkatli gözlerden kaçmaz. Mimar Sinan’ın bu motifi, eserini yapacağı arsanın, sahibi tarafından kendisine uzun süre verilmemesi nedeniyle oraya koyduğu anlatılır durur, yıllarca… Adam, çok sevdiği lalelerinden ayrılmamak, kopmamak için direnmiş…

Hamdi Çelik’in şiirlerini okurken bu öykü geldi aklıma. Şair, yüreğindeki Lale’yi hiç soldurmamış, aşk denilen hayatın en temel sütununa ters işlememiş. Her şeyin kolaylıkla tüketildiği günümüzde böylesine içten, böylesine dürüst ve böylesine sıcak dizelerle karşılaşmak, sevginin dize gelmeyeceği konusunda umutlandırıyor insanı.
Sözcüklerin mimarı Hakan Hamdi Çelik, şiirleriyle bir mabed kurmuş Lale’ye…Onu, defter sayfaları arasında kurutup hatıraya dönüştürmek varken, bir kitabın içindeki şiirlere koymanın bir tek anlamı vardır: Bu şair aşık!..”

“Laledir sevgi, narin ve güzel
Benim için lale bir aşkın adı
Söylenen en güzel kelime….”
3 kez Eurovision Ulusal Seçme Yarışmalarında besteleri birincilik ödülü alan ve Türkiye’yi başarı ile temsil eden Sanatçı Uzm. Dr. Erdinç Tunç kitap hakkında şunları dile getirmiş; “İnsan sevdiğine aşıktır.. Ama; aşk da ayrılığa aşıktır. O zaman sevdiğine mi aşıktır aslında, yoksa doğrudan ayrılığa mı insan? İkisi arasında aşka mı yoksa?” Tutkuyu ifade edebilen, ‘Sanatçı’, edemeyen ‘Deli’ olur.. Her Sanatta biraz delilik, her delilikte biraz sanat!

Plevne’de AşkProf. Dr. Çelik yakın zamanda tamamlayacağı “Plevne’de Aşk” içerikli tarihi aşk romanı yazıyor. Balkanların kaybedilişini, Plevne’deki izlenimleriyle harmanlayarak farklı bir bakış açısıyla ele alıyor. Prof. Dr. Çelik, bu kitap için Türk Tarih Kurumunun kaynaklarından faydalanıyor. Yazarın, ‘Sevgi Tükenmez Umut Asla’ isimli başka bir şiir kitabı, ‘Bilime Felsefik Adımlar’ isimli Felsefe, ‘Silinmeyen Duygular’ isimli Otobiyografik Natüralist romanı da kısa bir gelecekte okuyucuları ile buluşacak.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge