Ana içeriğe atla

AKDENİZ TIPTAN SONRA 3 HASTANE YÜZ NAKLİ İÇİN ONAY ALDI

Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye'de yüz nakli için Kasım ayında yüz ve saçlı deri nakli için ilk ruhsatı alan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinin ardından, GATA, Hacettepe ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi de bakanlıktan onay aldı.

Türkiye'de için yüz nakli geçtiğimiz günlerde Akdeniz üniversitesinde yapıldı. Başka merkezlerde de naklin yapılması için Sağlık Bakanlığı, GATA, Hacettepe ve Gazi üniversitelerine yüz ve saçlı deri nakli ruhsatı verdi. Kompozit Doku Nakli Merkezleri Yönergesi'ni yayımlayarak merkezlerin taşıması gereken şartları belirleyen Sağlık Bakanlığı, Türkiye'de yüz nakli için de 4 merkeze vize verdi. Kasım ayında yüz ve saçlı deri nakli için ilk ruhsatı alan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinin ardından, GATA, Hacettepe ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi de bakanlıktan onay aldı. Kompozit Doku Nakli Merkezi faaliyet izni alan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi ile GATA, aynı zamanda kol ve bacak ile bağırsak, Hacettepe ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ise kol ve bacak nakli de yapabilecek. Sağlık Bakanlığı, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine de bağırsak nakli ruhsatı verdi.

Bağış Bekleniyor
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selahattin Özmen, merkezde yüz nakli bekleyen iki hasta bulunduğunu söyledi. 19 yaşında olan hastalardan birinin, küçük yaşta silahla yaralanma sonucu yüzünün büyük bölümünü kaybettiğini ifade eden Özmen, 30 kadar ameliyat geçirmesine rağmen eski haline dönemediğini anlattı. Özmen, 22-23 yaşlarındaki diğer hastanın ise trafik kazası sonucu yüzü asfalta sürtüldüğü için tanınmayacak durumda olduğunu belirtti.

Özmen, “Bu hastalarımız büyük bir sosyal travma yaşıyor. Eğer organ bağışı olur da nakil imkanı doğarsa bu hastalarımızın hayatı kökünden değişecek. Yüz nakli için de böbrek, kalp naklinde olduğu gibi verici bulunması gerekiyor. Bir merkezin kaç hastasının bulunduğu önemli değil. Önemli olan verici çıktığında yaş, doku ve cinsiyet bakımından en uygun hastanın bulunması. Bu bakımdan ilk nakli hangi merkezin yapacağı belli değil.”

Yüz nakli donörünün görünümü açısından da önlem alınacağını anlatan Özmen, cenaze sahiplerinin sıkıntı yaşamaması için vericinin yüzüne silikon protez yapılacağını söyledi.

''Böyle Bir Nakil İçin Gerekli Altyapı ve Ekibe Sahibiz''
ABD'de ilk yüz naklini yapan Prof. Dr. Maria Siemionow ile sıçanlar üzerinde çalışma yürüten Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Nazif Nasır da merkezde bir hastanın yüz nakli beklediğini söyledi. Küçük yaşlarda geçirdiği kaza sonucu yüzünde yanık oluşan hastanın uzun yıllardır çeşitli sosyal sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirten Nasır, ''Böyle bir nakil için gerekli altyapı ve ekibe sahibiz'' dedi.

Alınan bilgiye göre, yüz nakli için aday GATA'da bir hasta bekliyor.

Nakil için Şartlar
Bakanlık, bu nakillerin hangi hastalara yapılabileceğini belirlemek için Kompozit Doku Nakli Bilimsel Danışma Komisyonu ve Kompozit Doku Nakli Konseyi oluşturdu. Konseyde, psikiyatr ve sosyal hizmet uzmanı, nakil konusunda deneyimli iki cerrah, anestezi uzmanı, iç hastalıkları uzmanı, immünoloji uzmanı, fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı ve tıp etiği uzmanı bulunacak.

Nakil sonucunda alıcının parmak izleri veya yüz görünümü değişirse hastane 30 gün içerisinde valilik ve emniyet müdürlüğüne bildirilecek. Yeni bir yüze kavuşmak, ancak sahip oldukları görünümden dolayı ağır sosyal uzaklaşma veya dışlanma yaşayan kişiler için mümkün olabilecek. Ayrıca nakil için hastada kararlılık, 15-60 yaş arasında olma, başka bir hastalığı bulunmama, nakle neden olan olayın en az 6 ay önce meydana gelmesi, hastanın psikolojik durumunun uygun olması koşulları aranacak.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge