Ana içeriğe atla

KLİNİK ARAŞTIRMALAR YÖNETMELİĞİ DEĞİŞİYOR


Klinik araştırmalar için hazırlanan mevzuatın dünyaya örnek teşkil edeceğini belirten İlaç ve Eczacılık Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Hanefi Özbek, “Klinik araştırmaların ülkemizde dünya standartlarında yapılmasını bekliyoruz” dedi.

Yunanca “ahlâk, ahlâkla ilgili” anlamlarına gelen “etik”, ahlâk terimi ile anlam itibariyle birbirini tam olarak karşılamaz. Ahlâk ilkeleri, toplumdan topluma kısmen de olsa farklılıklar gösterebilirken, etik ilkeleri tüm dünyada aynı, yani evrensel olmak zorundadır. İnsanlar üzerinde yapılacak her türlü deneysel araştırmaya “klinik araştırma” dendiğini hatırlatan İlaç ve Eczacılık Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Hanefi Özbek, şu bilgileri verdi: “Bir klinik araştırma, etik kurul onayı almadan başlatılamaz. Bazı klinik araştırmalar ise etik kurul onayı aldıktan sonra, ayrıca Sağlık Bakanlığı izni olmadan başlatılamaz. 18 Ocak 2012 tarihi itibariyle ülkemizde 45 adet klinik araştırma etik kurulu bulunmaktadır, 10 adet etik kurul başvurusu da incelenmektedir. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu web sayfasında etik kurulun görevleri hakkında “İyi Klinik Uygulamalar Kılavuzu”nun 4. maddesinde gerekli bilgiler bulunuyor.

Dünyaya Örnek Teşkil Edecek

Ülkemizde kurulan klinik araştırma etik kurullarının gerek standardizasyonları, gerekse üye yapısı itibariyle dünyadaki en iyi örneklerden olduğunu söyleyebiliriz. Klinik araştırmalar için hazırladığımız mevzuat dünyaya örnek teşkil edecek düzeydedir. Buradan “Türkiye, klinik araştırmalar yönüyle insan hak ve hukukunu en üst düzeyde gözeten ve kollayan bir mevzuata ve etik kurullara sahiptir” sonucunu çıkarabiliriz. 2012 yılı itibariyle bu etik kurullarımızın hepsine eğitim verilmesi planlanıyor. Bildiğimiz kadarıyla etik kurul eğitimi yapan tek ülke de Türkiye’dir. Tüm bunların sonucu olarak klinik araştırmaların ülkemizde dünya standartlarında yapılmasını bekliyoruz. Bunu yaparken, klinik araştırmalara katılacak gönüllülerin hakları ve sağlıklarının korunması husususun birinci önceliğimiz olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge