Ana içeriğe atla

SİGARA İLE MÜCADELEDE YENİ EYLEM PLANI VE YENİ YASA TASARI SI GELİYOR


Sigara ile mücadelede çok iyi bir noktaya geldiklerini belirten Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''Başlangıçtaki eylem planımızın aşağı yukarı sonuna geldik. Yeni bir eylem planı hazırlıyoruz'' dedi.

4207 sayılı ''Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun''un kabul edilmesinin 4. yılı nedeniyle Rixos Otel'de düzenlenen ''Tütün Toplantısı''na Sağlık Bakanı Recep Akdağ katıldı ve sigarayla mücadelede emeği geçenlere ödüllerini verdi. Bu mücadelede çok iyi bir noktaya gelinmesine karşın yapılacakların daha bitmediğini vurgulayan Akdağ, yürütülen stratejiler açısından Türkiye'nin dünyanın en başarılı ülkeler arasına girdiğini söyledi. Akdağ, “Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nün raporlarında 4. sıraya oturduk. Yürütülen çalışmalar sonucunda sadece 2010 yılında 2 milyon 200 bin vatandaşımız sigarayı bıraktı. Bu durum, hakikaten ülkemiz adına, geleceğimiz adına mutluluk verici bir tablonun göstergesidir” diye konuştu.

Yeni Bir Yasa Tasarısı Hazırlıyoruz
Akdağ, son iki yıldır sigaranın zararlarını vurgulamak için paketlerin üzerinde resimli uyarılar olduğunu anımsatarak, “Bu resimli uyarıların biraz daha büyütülmüş biçimde paketlerin üzerinde olması için yeni bir yasa tasarısı hazırlıyoruz. Ayrıca, herhangi bir sigara markasının, sigara dışında başka bir üründe de kullanılmasını önlemek için bu yasa tasarısı üzerinde çalışıyoruz” dedi.

Türk Basını Çok Destek Oldu
Akdağ şunları söyledi: “Kanunun uygulamaya geçtiği dönemlerde Türk basını çok destek oldu. Özellikle televizyonlarda günde 3 dakika Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlattırılan sigara karşı filmleri göstermeleri gerekiyordu. Buradaki uyum, beklediğimizin üzerinde olmuştur. Birçok kanal, 3 dakika değil de 5 hatta daha fazla dakika günlük yayın akışları içerisine sokmuşlardır.


WHO'nun Raporlarında 4. Sıradayız
Şimdi başlangıçtaki 5 yıllık eylem planımızın aşağı yukarı sonuna geldik. Yeni bir eylem planımızı hazırlıyor. Bu mücadelede çok önemli bir noktaya geldik ama henüz işimiz bitmiş değil. Yürütülen stratejiler açısından dünyanın en başarılı ülkeleri arasına girdik. WHO'nun raporlarında 4. sıraya oturduk. Yaptığımız çalışmalarda 2008 yılında yüzde 31'lerde olan sigara kullanımı 2010 yılında yüzde 27'lere düştü. Tabi ki bunu yeterli görmüyoruz. Bu, hızlı bir düşüştür ama bu düşüşün mutlaka devam etmesi gerekiyor. Özellikle çocuklarımızın, gençlerimizin sigaraya başlamaması için çok ciddi bir çaba vermeye devam edeceğiz.”

ALO 171 Sigara Bırakma Hattı
ALO 171 Sigara Bırakma Hattı'nın 200 operatörle 24 saat vatandaşların hizmetinde olduğunu anımsatan Akdağ, herkesin buradan yardım alabileceğini söyledi. Akdağ, ayda yaklaşık 200 binin üzerinde çağrı aldıklarını belirten Akdağ, sigarayı bırakmak isteyenlerin sigara bırakma polikliniklerine de müracaat edebileceklerini ifade etti. Bu polikliniklerde 250 bin sigarayı bırakma ilacının ücretsiz dağıtıldığını dile getiren Akdağ, 2010'da 2 milyon 200 bin kuşunun sigarayı bıraktığını söyledi.

Toplumun Başarısı
Programın açılışında konuşan TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl, bu konuda elde edilen başarının bir ya da birkaç kişinin değil toplumun başarısı olduğunu vurguladı. Kanunun, toplumun dönüşümünü sağladığını belirten Erdöl, başbakanımızın önderliği ve liderliği olmasaydı, asla başarılamazdı'' dedi.



Raporlarda Türkiye'nin Başarısı Belirtildi
Türkiye Temsilcisi Dr. Maria Cristina Profili de Türkiye'nin bu konuda çok ciddi bir çaba harcadığını ve bunda da oldukça başarılı olduğunu belirterek, WHO olarak gelecekte de Sağlık Bakanlığı ile el birliği içinde daha fazla hayatın kurtulması için daha fazla çalışacaklarını söyledi. Raporlarda Türkiye'nin başarısının belirtildiğini vurgulayan Profili, ''Umuyoruz ki, 2013 Küresel Tütün Epidemi Salgını Raporu yayımlandığında Türkiye, bu anlamda birinci sırayı elde eden ülke konumunu da alacaktır'' diye konuştu.

Sigara İçilmeyen Köylere Ödül
Konuşmaların ardından, sigarayla mücadelede emeği geçenlere Bakan Akdağ tarafından teşekkür plaketi verildi. Ödül alanlar arasında özellikle ''sigara içilmeyen köyler'' dikkati çekti. Bunlardan birisi Şanlıurfa'nın merkeze bağlı 550 nüfuslu Akçamescit köyü. Burada tam 15 yıldır sigara içilmiyor. Köyün girişinde de ''Bu köyde sigara içilmemektedir'' tabelası asılı bulunuyor ve bakkalda tütün mamulleri satılmıyor. Köyün kızlarına talip olan damat adaylarında sigara kullanmama şartı aranıyor. Misafirlerin bile konakladığında sigara içilmesine izin verilmiyor. Tarım işçisi seçiminde köylüler, sigara kullanmayanları tercih ediyor. Sigara içilmemesinden dolayı memnun olan kadınlar, 'sigaraya başlamaları durumunda eşlerini bırakacaklarını' ifade ediyorlar.

Adıyaman'ın Kahta ilçesine bağlı Yeşilkaya köyünde de 2003'ten bu yana sigara içilmiyor ve sigara satışı yapılmıyor. Kastamonu'nun Taşköprü ilçesine bağlı Ortaöz köyünde de aynı şekilde 2009'dan bu yana sigara içilmiyor ve köyün girişinde ''Sigara içilmeyen Ortaöz köyüne hoş geldiniz' tabelası bulunuyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge