Ana içeriğe atla

AKCİĞER KANSER AMELİYATLARINI HERKESE EMANET ETMEYİN!

Akciğer kanser cerrahisi alanında en yetkin isimlerden olan Prof. Dr. Abdullah İrfan Taştepe, 10 binin üzerinde yaptığı ameliyatları ve uzun yıllardır edindiği tecrübelerini anlattı.

Ameliyathaneler her daim gizemli ve streril ortamlar olarak merak edilir hatta, filmlere, dizilere konu olur. Ameliyathane röportaj serimiz ile işin uzmanlarından meslek sırlarını ve merak edilenleri öğreneceğiz. 

Türkiye’nin akciğer cerrahisinde en iyi ilk beş hastaneden biri olan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ve akciğer cerrahisi kanser ameliyatları alanında en yetkin isimlerden biri olan Prof. Dr. Abdullah İrfan Taştepe, Med-Index’in sorularını yanıtladı. 

Akciğer kanser cerrahisi hakkında bilgi verir misiniz?
Dünyada en yaygın kanser türü olan akciğer kanseri, erken evrede vücuda yayılma yapıyor. Akciğer kanserinin yüzde 20-25’i ameliyat edilebiliyor. Diğerleri genelde teşhis konduğu anda ameliyat etme şansını kaybetmiş oluyor. Bütün dünyada erken tanının nasıl konulacağı konusunda bir fikir birliği yok. Kimileri sigara içen 40 yaş üzerindeki herkese tomografi çekilmesini istiyor. Kimileri bunun çok pahalı bir yöntem olduğunu söylüyor. 

Yaptığınız operasyonlardaki incelikleri anlatır mısınız? 
Bu zamana kadar 10 binin üzerinde akciğer ameliyatı yaptım, bunların içinde 2 bin civarını akciğer kanser ameliyatı oluşturuyor. Kanser cerrahisinin inceliklerine dikkat etmek gerekir. Bu cerrahi kanserli doku çıkarıldıktan sonra başlar. Çıkarılması gereken bezelerin tamamını çıkartmak gerekir. Sadece kanserli bir lobu alıp çıkartmakla kanser ameliyatı bitmiyor. Çıkartıldıktan sonra lenf bezlerinin temizlenmesi aşamasında incelik arz ediyor. Lenf bezlerini kim iyi çıkartırsa o ameliyatı o kişi iyi yapıyor demektir. Deneyim ve el becerisi ve ameliyatlarda pişmek önemlidir. Her hasta ve her hastalık farklı bir durum gösterebilir. Yapamayacağınız ameliyat için hastayı ameliyat etmemelisiniz ve yapamayacağınız ameliyata başlanmamalısınız. 

Akciğer kanserinde genellikle “Lobektomi” denilen, akciğerin bir lobunu alma işlemini uyguluyoruz. Akciğerin tamamını alma işlemlerini çok fazla tercih etmiyoruz. Akciğer kanserlerinin yüzde 20-25’ini ameliyat edebiliyoruz. Bunların da yarısı sağlığına kavuşuyor, geri kalan kısmını maalesef kaybediyoruz.

Kimleri ameliyat etmiyorsunuz?
Hastanın iştahsızlık, halsizlik, zayıflama, kansızlık gibi şikayetleri varsa o hasta ameliyat şansını kaybetmiş ve hastalığı ilerlemiştir. Hiçbir şikayeti olmayan, sağlığı yerinde olup tesadüfen teşhisi konanları ancak, ameliyat edebiliyoruz. Bronşun içine büyüyen tümör olduğunda hasta kan tükürür, o zaman erken teşhis konulur. 

Risk grubu denilen; sigara içen, 40 yaş üzeri, ailesinde kanser hikayesi olan kişilerde düşük doz tomografilerle tanıya gidilebilir. Evre-1 denilen erken dönemde tanı konulan hastalarda şifa oranı yüzde 65-70 kadardır. Evre-4’te bu oran sıfıra iner. Metastaz durumunda yanı dağılma olması durumunda ameliyat yapamıyoruz. Ameliyat etmemiz için metastaz olmaması gerekiyor. Bir de “ya hep ya hiç” kuralı geçerlidir Tümörün yüzde yüzünü çıkartacaksanız, ameliyat edin. Yoksa hiç dokunmayın. Ameliyat dışındaki tedavilerin hiç birisi yeterli tedavi değildir. İçinde ameliyatın olmadığı bir tedavi yani kemoterapi ve radyoterapi eksik ve yetersiz bir tedavidir. Bu tedavilerde çaresizlikten başvurulur. 


Akciğer kanser ameliyatı yapan hekimlere ne gibi tavsiyeleriniz olacak?
Ameliyatı yapacak olan hekim kendi sınırlarını iyi bilmeli, yapamayacağı operasyona hiç başlamamalıdır. İkinci kez hastaya müdahale edildiğinde de, ilk ameliyat kadar rahat olamıyoruz. Hastaları da kendimizi de zora sokmamalıyız. 

İyi bir göğüs cerrahı olmak için neyi iyi bilmek gerekir?
Kalp cerrahisi eğitimi de aldığım için bu durum benim avantajım oluyor. İyi bir göğüs cerrahı olmak için, kalp cerrahi disiplinini iyi bilmekte fayda var. Hatta genel cerrahi de bilsek hiç fena olmaz. 

Ameliyatlarınız ortalama ne kadar sürüyor?
Kanser ameliyatları 2 ila 5 saat arasında sürer, ortalama 2,5 saat kadardır.

Proflaktik antibiyotik kullanıyor musunuz?
Kısa süreli, pahalı olmayan antibiyotik kullanıyoruz.

Hastalarınızın demografik özellikleri hakkında bilgi verir misiniz? Geniş mi dar mı?
Hastalarımızın yüzde 90’ı sigara içicisidir. Asbest gibi diğer kanserojen maddeler de vardır. Hastaların büyük çoğunluğu 65 yaş üzeridir.



Ameliyatlarınızda size en çok kim yardımcı oluyor?
Ameliyat bir ekip işidir. Makinenin dişlilerinin hepsi sağlam olmalıdır. Cerrahi ekibe ilaveten Anesteziyoloji, ameliyat hemşiresi, teknisyen gibi tüm çalışanlar bizim için olmazsa olmaz yardımcılardır.

En çok beklenen ve en korkulan komplikasyonlar nedir?
En büyük komplikasyon hastanın ölmesidir. Kanserin en büyük sebebi tütün kullanımıdır. Tütün kansere ilaveten KOAH ve Koroner arter hastalığına da sebep olmaktadır ve hastalar da genellikle yaşlıdır. Dolayısıyla ameliyat sırasında kalp krizi ameliyattan sonra solunum yetmezliği gelişmesi riski vardır. Büyük kanamalar da ayrı bir komplikasyondur.

Ameliyat yaparken yardımcı materyallerinizden neler kullanıyorsunuz?
Çok fazla yardımcı malzeme kullanılmamaktadır. Soluk borusunu dikmek için özel zımba, nadiren sentetik yamalar kullanılabilir.

Doğru, etik ve tarafsız haberciliğin adresi Med-Index : www.med-index.com Mutlaka ziyaret edin!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge