Ana içeriğe atla

BEYNİNİZ İLE ALIŞVERİŞ YAPMAYI ÖĞRENİN!

Nörobilim alanında yapılan çalışmalar pazarlama alanında “nöromarketing” adıyla kullanılıyor. Sağlık sektöründe bu yöntemin kullanımı hakkında bilgi veren Sales Brain Ortağı Kıvılcım Kayabalı, beynin duygusal konulara karşı daha hassas olduğunu söyledi.

Nöromarketing karar verme eğilimlerimizi bilimsel bir yol ile açıklamaya çalışan yeni bir disiplin. Nöromarketing’in amacı müşterilerin tercihlerini anlayabilmek ve bir ölçüde öngörebilmek. 
Nöromarketing’in geçmişi 90’lı yıllarda Harward Üniversitesinde başlatılan ve daha sonra birçok araştırma kurumunda devam eden nörobilim ile ilgili çalışmalara dayanıyor. Bunların arasında çok önemli kabul edilen bir çalışma ise 2004 yılında Houston, Teksas Tıp Fakültesi Baylord College’de gerçekleştirilen Cola ve Pepsi’nin karşılaştırıldığı meşhur araştırma (blind test). Bugün bilimsel verilere dayanarak satın alma kararlarımızın ardında mantıksal nedenlerden çok duygularımızın olduğunu biliyoruz. 

1999 yılında Journal of Consumer Research’te yayınlanan Kathryn Braun’un makalesi de bu sürece ışık tutmak açısından bir mihenk taşı oldu. Eskiden, tüketicilerin satın alma davranışında eylem sıralamasının “düşün-hisset-yap” şeklinde olduğu sanılırken, Braun’un çalışması gerçek sıralamanın “hisset-yap-düşün” olduğunu ortaya koydu. Yani satın alma hareketimiz rasyonel bir düşünceyle başlamıyor, hissederek başlıyor. Önce duygularımızla karar veriyor ve daha sonra verdiğimiz kararı mantıklı bir zemine oturtmaya çalışıyoruz. Bu durum hiç giymeyeceğimiz bir ayakkabıyı satın alırken de, çok büyük iş anlaşmalarını imzalarken de geçerli. İlginç bir şekilde alınan risk ne kadar büyükse duygular o kadar çok devreye giriyor. Kalifornia’da UC Irvine Nörobilim Bölümü Direktörü ve karar mekanizmalarında duyguların etkisini inceleyen en önemli uzmanlardan olan Antonio Damasio, ‘Descartes Error’ adlı kitabında "Biz hisseden düşünme makinaları değil, düşünen hissetme makinalarıyız " diyor. 

Pazarlamacıların beynin çalışma mekanizmalarına giderek daha fazla ilgi duyduğunu ve yeni bakış açıları kazandığını söyleyen Sales Brain Ortağı Kıvılcım Kayabalı, “Nöromarketing çalışmaları pazar araştırmaları açısından önemli bir yer tuttuğu gibi, bu kavramın pazarlama dünyasında kabul görmesi ve uygulanması, pazarlama ve satış alanındaki stratejilerimize büyük katkılar sağlayacak” dedi. 
Nöromarketing konusunda sağlık sektörünün nasıl faydalanması gerektiği üzerine Kayabalı, Med-Index’in sorularını yanıtladı. 

Bu toplantıların amacı nedir?
Bu toplantılarda katılımcılara müşterinin nasıl karar verdiğini, karar verme mekanizmasının altındaki bilimsel gerçekleri anlatıyoruz. Nörobilim üzerinde son yapılan araştırmalara dayanarak müşterini nasıl etkileyebileceklerini gösteriyoruz. Programda gerçek karar vericinin beynimizin hangi bölgesi olduğunu, neden duygulara hitap etmemiz gerektiğini açıklıyoruz. Yine nörobilim çalışmalarından elde ettiğimiz verilere dayanarak değer mesajlarını ve iddia’larını oluşturma, etkili sunum yapma ve kişiler arası ilişkilerde önem verilmesi gereken noktalara değiniyoruz. Bu açıdan dünyadaki tek work-shop.

Bu Workshop’ta neler anlatılıyor?
21.yüzyılın eğitimli tüketicileri mantıklı görünen seçimlerinde ve kararlarında sandıklarından daha az kontrole sahipler ! Beyni farklı hücresel ve işlevsel özellikleri olan üç bölüme ayırarak inceleyebiliyoruz. Yeni beyin yani neokorteks düşünür, rasyonel verileri işler, entelektüel süreçlerden sorumludur. Orta beyin; hisseder, duyguları işler. Eski beyin ya da sürüngen beyin adını verdiğimiz bölge ise karar vericidir. 

Nörobilim alanında yapılan son çalışmalar gösteriyor ki, beyinde satın alma kararı rasyonel gerekçelere dayanarak verilmiyor. Kararları duygularımızın etkisiyle içgüdüsel olarak veriyoruz ve daha sonra verdiğimiz kararı rasyonelize etmeye çalışıyoruz. Nöromarketing ise eski beyni etkileyen süreçleri ve satın alma kararlarının arkasındaki nedenleri inceliyor

Toplantıda satış ve pazarlama dünyasındaki yöneticilere müşterilerin nasıl düşündüğünü kavrayabilmenin pazarlamacıları başarıya götürecek en önemli yol olduğu mesajını veriyoruz. Karar verme mekanizmalarının ardındaki bilimsel gerçekleri öğrenmek ürün özelliklerinden ve ürünlerin piyasa ve müşterilere nasıl ulaştığından daha fazla önem taşıyor. Yeniliklere açık olan pazarlama yöneticileri, konfor alanlarını genişleterek farklı disiplinleri keşfetmeye çalışıyorlar. Bizde onlara beyin, nörobilim alanında yapılmış araştırmaları aktarıyoruz ve bu bilgileri satış ve pazarlama alanında nasıl kullanabileceklerini gösteriyoruz. Örneğin konferansta katılımcılara müşterilerin beynindeki karar verici bölge olan eski beyine ulaşmayı sağlayan 6 temel uyarı hakkında örneklerle detaylı bilgi veriyoruz.
Bunlar; 
Eski Beyin benmerkezcidir. 
Zıtlık eski beynin hızlı ve risksiz karar vermesini sağlar. 
Eski beyin somut ve kolay anlaşılır verilere ihtiyaç duyar
Eski beyin başlangıç ve bitişlerden hoşlanır
Eski beyin görseldir
Eski beyin yalnızca duygular tarafından harekete geçer.
Bu workshop’ta farklı seviyelerden satış ve pazarlama uzmanları müşterinin bakış açısını ve karar verme mekanizmasını öğretiyor.

Nöromarketing sağlık sektöründe nasıl kullanılabilir?
Nöromarketing prensipleri tüm sektörler için geçerli. Hatta kişiler arası iletişimimizde bile aynı yöntemleri uygulayabiliriz. Bir ürün veya hizmeti tanıtırken en etkili yol, hizmeti götürdüğünüz kişinin sıkıntısını keşfetmek. Onun duygularına hitap edebilmek ve en önemlisi ’ben’ değil ’biz’ dilini kullanmak. Yani verdiğiniz hizmet, ürünleriniz hakkında bilgi verirken asıl üzerinde odaklanmanız gereken nokta bu hizmetin kişinin hangi sıkıntısını gidereceğini, kişiye sağlayacağı yararları net bir şekilde anlatmak. Ayrıca hizmeti sunduğumuz kişinin duygularına hitap edebildiğimiz sürece akılda kalıyoruz ve değerimiz artıyor. Duygulara etkili hitap eden markalar veya kurumlar tercih ediliyor. 
Dünyada Siemens gibi sağlık alanında çalışan birçok kurum ve sağlığa yönelik hizmetler pazarlayan şirketler bu konuda danışmanlık alıyor. Sağlık veya diğer sektörlerdeki kişisel ilişkilerimizde de aynı prensipler geçerli. İlkel beyin veya eski beyin güvenilir kanıtlar karşısında etkileniyor. Bu kanıtları kolay anlaşılabilir şekilde sunmak önemli. Başarılı kişilerin doğal olarak bu yöntemleri uyguladığını görüyoruz.

Nöromarketing bilmenin avantajları nelerdir?
Nöromarketingin en büyük yararlarından biri satış ve pazarlama için ortak bir dil içermesi. Birçok kurumda satış ve pazarlama bölümleri iletişim için ortak bir dil platformu paylaşmıyor ve firma da bu bölünmüşlüğün faturasını ağır ödüyor.
Nöromarketing ile birlikte satış ve pazarlama işlevleri dört basit ve temel adım üzerinde yoğunlaşıyor ve aşağıdaki mesajlar iletiliyor;
Müşterinin sıkıntısını teşhis edin: teşhis ederken ’yargılamayın, derinlemesine dinleyin, varsayımlardan kaçının, araştırın ve düşünün 
Firmanızın iddialarını farklılaştırın : yeri doldurulamaz olmak, farklı olmayı gerektirir.
Kazancı gösterin : kazancı verilerle kanıtlayın
Eski beyne iletin : eski beyne iletirken siz üslubunu kullanın, büyük resmi gösterin, zıtlıklardan yararlanın, bir hikayeniz olsun
Bütün bunları gerçekleştirmek için öncelikle duygulara hitap etmeyi, etkili sunum hazırlamayı, topluluğa hitap etmeyi, satış ve pazarlamanın tüm diğer boyutlarını etkili kullanmayı öğreniyorsunuz.

Bu programa katılanlar ne gibi bilgiler edinecek?
Sales Brain kurucu ortağı Christophe Morin, tarafından gerçekleştirilecek olan Nöromarketing workshopta katılımcılar bilimsel verilerin ışığında müşterilerinin satın alma kararlarını etkileyen faktörleri öğrenecekler, karar verme sürecinde duyguların rolü üzerinde geniş bir vizyon kazanmış olacaklar.
Günümüzde satış ve pazarlama artık hiç olmadığı kadar zor. Çünkü müşteriler çok bilinçli, rekabet çok yoğun, geleneksel anlaşma tekniklerine olan direnç çok arttı.
Bu workshop etkili pazarlama stratejileri yaratmak ve başkalarını etkileme yeteneğinizi geliştirmek, ikna edici sunumlar yapabilmek ve mesajlarınızın akılda kalıcı bir şekilde sunulabilmesi için devrimsel nitelikte teknikler aktarıyor. İstanbul’da bir önceki konferansımıza katılan kurumların web sitelerindeki değişiklikleri ve farklılaşan iddialarını görmek etkileyiciydi.

Yayınlar
Neuron, Vol. 44, 379–387, October 14, 2004, Neural Correlates of Behavioral Preference for Culturally Familiar Drinks (http://www.librimedia.com/website/content/research/papers/neural_correlates_of_behavioral_preference_for_culturally_familiar_drinks.pdf)
Journal of Consumer Research Vol 25 Nov 4 March 1999 Kathryn Braun Consumer Memory ( http://www.jstor.org/discover/10.1086/209542?uid=3739192&uid=2&uid=4&sid=21102060296521)
Kitaplar
Neuromarketing “Understanding the Buy Button Inside Your Customers’ Brain”(Patrick Renvoise&Christophe Morin )
Descartes Error (Damasio)
Neuromarketing (Zurawicki)
How Customers think (Zaltman)

Doğru, etik ve tarafsız haberciliğin adresi Med-Index : www.med-index.com Mutlaka ziyaret edin!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge