Ana içeriğe atla

“İLAHİ HASTA” SEN ÇOK YAŞA

Hekimliğe başladığından bu yana başına gelen ilginç olayları “İlahi Hasta” kitabında toplayan Dr. Murat Akbaş, hem komik hem hüzünlü hem de ders çıkarılacak hasta diyaloglarının, herkesin okuyup ders çıkartabileceği bir anı kitabında topladığını söyledi.


 20 yıllık hekimlik hayatı boyunca, hastalarıyla iyi bir iletişim kurmaya çalışan Dr. Murat Akbaş, “Hastalarımı anladıkça işimi daha iyi yapacağımı ve işimin kolaylaşacağını biliyordum. Espri dilini de yoğun, kalabalık ve zor bir ortam olan hastanenin, biraz daha sıcak görünmesi ve iletişimde hastayı rahatlatması amacıyla kullandım. Hastanın da bu tarza toleranslı olduğunu, kendini daha iyi ifade ettiğini gördüm. 20 yıllık hekimlik hayatım boyunca 300 bin hastayı muayene ettiğimi söylersem, ne kadar çok insanla karşılaştığımı daha iyi anlarsınız. Bu süre içinde, sayısız komik ve trajik olayla karşılaştım. Aklımda kalanları, tıbbın mahrumiyet sınırlarını zorlamadan, isim vermeden, önce arkadaşlarımla paylaştım. Üslubu ve olayları ilginç bulan arkadaşlarımın ısrarı üzerine, yazdıklarımı hastalarımın engin hoşgörüsüne sığınarak kitaplaştırıp paylaşma heyecanını hissetmek istedim” dedi. 

Dr. Murat Akbaş, İlahi Hasta kitabı ile ilgili Med-Index’in sorularını yanıtladı.

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1967 Batman doğumluyum. ilk ve orta okul Batman, lise Diyarbakır, tıp fakültesini de Dicle Üniversitesinde okudum. 1991 yılı mezunuyum. İç hastalıkları uzmanlığımı 1998’de İstanbul Eğitim Hastanesinden aldım ve bu tarihten itibaren Eyüp Devlet Hastanesinde çalışıyorum.

Kitabınızı yazmanızdaki etken nedir?
Oldukça zor ve yorucu bir eğitim aldım. Tıp eğitimi ve meslek hayatım boyunca yüz binlerce hasta ile karşılaştım. Mesleğimde ve iç hastalıkları uzmanlığında iletişim, konuşmak, anamnez almak, teşhis ve tedavi için oldukça önemli. Zaten konuşmayı seven biriyim. Durum böyle olunca, karşılarında iletişime açık bir doktor gören hastalarda rahat konuşmaya ve bu hastaların doğal davranmalarına neden oldu. Oldukça komik, durum komedileri yarattı. Şikayetlerini kilosuna bağladığım bir bayan hastanın “önce kendinize bakın” demesi gibi.

Ancak yaşadıklarım ne yazık ki sadece komik şeyler değildi. Oldukça trajik olaylarda oldu. Yaşlı bir adamla evlendirilen ve fare zehri ile intihara teşebbüs eden genç kızın hiç konuşmaması ve gözlerinden akan kan sahnesini unutamıyorum.
Eroin kullanan bir genç kızla, yarım saatlik sohbetten sonra uyuşturucuyu bırakması ve bir sene sonra üniversiteyi kazandığını söylemek için bana gelmesi gibi gurur verici tablolarda yaşadım.

Bu yaşadıklarımda oldukça özel şeylerdi. Bunları anlattığım arkadaşlarımın ilgisini çektiğini görünce, toplumla paylaşmak istedim. Doktorun soğuk ve korkulan yüzünü birazcık sempatik hale getirmek içinde çoğunu espri dilini kullanarak anlatmaya çalıştım.

Devam kitabı yazmayı düşünüyor musunuz?
Kesinlikle. Notlarımı karıştırdıkça yazılması gerekenler olduğunu fark ettim. Ben bu işi yaptıkça insanımın bana bol malzeme vereceğini düşünüyorum.
Yayına hazır olan şiir kitabım var. Şiiri aslında şair kendi için yazar. Şiirlerimi okumak çok hoşuma gidiyor. Birde her şey üzerine kısa kısa düşünceler içeren bir kitap hazırlıyorum. Tecrübelerimi ve düşünce sistematiğimin analizlerini içeren bir kitap.


Kitapta vermek istediğiniz mesaj nedir?
Hekimlik mesleğinin ne kadar zor olduğu, çoğu zaman ihtiyaç olduğunda akla gelen hastane ortamının ve doktorun neler yaşadığını, neler hissettiğini, doktor ve hasta iletişiminin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştım.


Okurlarınıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

Doktorunuzla rahat konuşun, onun sizin için var olduğunu unutmayın.

Kitabınızla ilgili nasıl tepkiler aldınız?
Oldukça güzel ve motive edici tepkiler aldım. Mesela, bir edebiyat öğretmeninin her derse başlamadan önce öğrencilerine, mutlaka bir bölüm okuyup hem gülüp hem de sağlıkla ilgili güzel bilgiler edindiğini Facebook’tan bana iletmesi çok hoştu.

Kitabınız yazar olarak size neler kazandırdı? 
Sağlıkçılar hasta ve hastalık için var. Bu konu ile ilgili daha çok yazmam gerektiğini düşünüyorum artık. İnsanı ön plana çıkaran yazılar tabii.

Mutlaka herkesin okuması gereken kitap, müzik ve film sizce hangisi? 
Tongue fu; Sözlü Dövüş Sanatı (Sam Horn Boyner yayınları) çok şey kattı bana. İşi insanla ilgili olan herkesin okumasını şiddetle öneriyorum. Müzik; başlı başına ilaç, kesinlikle bir tedavi yöntemi. Şu aralar etnik müzik ve etnik sesler dikkatimi çekiyor. Etnik müzik çalan kulüpler favorim; Araf gibi…
Akıl oyunları filmi, şizofren olduğunu aklıyla anlayan bir akıl hastası bir matematik profesörü, mutlaka izlenmeli.

Sağlık haberciliği üzerine düşüncelerinizi öğrenebilir miyim? Sağlık haberlerinde nelere dikkat ediyorsunuz?
Çok ihmal edilmiş, çoğu gazetenin olması gerektiği için yaptığı ama özen göstermediği bir alan. Haberde yer alan bilgilerin güncel olup olmadığına, haberi yapanın işin uzmanlarına ve bütün taraflara danışıp danışmadığına bakarım.

Sağlıklı iletişiminin olmazsa olmazı size göre nedir?
Konuşmak ve dinlemek. Konuşmayan, anlaşılmaz. Dinlemeyen, anlamaz.
Türkiye’deki çalıştığınız alandaki çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz
Sağlık sistemi kendini oldukça toparladı. Ancak hala eksik çok fazla ve ne yazık ki kalite ön planda değil. Sistemin motoru olan hekimi göz ardı eden ve ne yazık ki çok politik bir tutum var.

Kendinizi bulunduğunuz alanın neresinde görüyorsunuz? Bütün istediklerini gerçekleştirmiş, hayatından memnun bir yazar mısınız?
İnsan 40 yaşına kadar öğrenir, 40’ından sonra öğrendiklerini kullanırmış. Büyük eserlerin ileri yaşlarda ortaya çıkması da bunun göstergesi. Bu açıdan bakıldığında yolun başındayım. Okumayı, düşünmeyi ve yazmayı seviyorum. Stephen Hawking gibi bir idolüm var. Her durumda üretilebileceğini gösteren bir yazar o.
Genel olarak hayatımdan memnunum. Var olmanın başlı başına bir mucize olduğunu düşünüyorum. Hayallerimi gerçekleştirmeye engel olabilecek ölüm ve tembelliğim dışında hiçbir neden göremiyorum.

Hâlâ planlayıp gerçekleştiremediğiniz projeniz var mı?
Liseyi ve üniversiteyi oldukça politik bir ortamda okudum. Modaya uyup, politik gerilim bir roman yazmak istiyorum. Zor olduğunu biliyorum. Okumam gereken yaklaşık 200 kitap var ve okumaya başladım.

Doğru, etik ve tarafsız haberciliğin adresi Med-Index : www.med-index.com Mutlaka ziyaret edin!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge