Ana içeriğe atla

HEMŞİRELER SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

Sağlık sektörü sosyal medyada gün geçtikçe daha etkin rol oynama başladı. Sosyal medyayı etkin kullanan hemşirelerin, bu konudaki görüşlerini aldık.

Sosyal medya gün geçtikçe hayatımızın merkezine oturmaya başladı. Peki sağlık sektörü ve sağlık haberciliği bundan nasıl etkilenecek? İlerleyen günlerde sağlık nasıl bir yöne gidecek? Sosyal medyayı aktif kullanmayanlar unutulup gidecek mi? Merak edilen birçok soruyu sosyal medyayı aktif kullanan hemşirelere yönelttik. Bakış açıları ve çalışmalarını Med-Index’e anlattılar.




“Sosyal Medya, Sessizce Ağlama Yerine Diğerleriyle Beraber Ağlama Özgürlüğüdür”
Hastane Cafe’nin editörü Hemşire Mesut Uçar , şöyle konuştu: “Sosyal medya bence insanların kendi düşünce ve fikirlerine diğerlerine internet ortamında aktarma biçimidir. Sesini duyurmadır, haykırmadır, bağırmadır. Sessizce ağlama yerine diğerleriyle beraber ağlama özgürlüğüdür. Sosyal medyayı kullanma nedenim ise, fikirlerimin ilginç olduğunu düşünüyorum. Sesimin herkes tarafından duyulmasını ve doğru ses olduğunu düşündüğüm için tercih ediyorum. Hemşireler yoğun iş temposundan ve nöbetlerden dolayı sosyal medyayı sadece eğlence amacıyla boş zamanlarında kullanabiliyor. Açıkçası çok etkin değiller. 

“Medyadan Olumsuz Etkileniyoruz”
Organ nakilleri hariç, olumlu etkilenebilecek gelişmeler genelde çok tepki almadığından sadece olumsuz haberler sosyal medya, yazılı ve görsel basında çok duyuluyor ve paylaşılıyor. Sorunlar, yoğun iş tempomuz ve çalışma saatlerimizin düzensizliğinden dolayı medyayı kullanamadığımızdan kaynaklanıyor. Sesimizi duyurma görevi sadece basınla uğraşan kişilere bırakılıyor. Sizin gibi değerli insanlar sesimizi duyurmaya yardımcı oluyor diğerleri maalesef tiraj ve popüler olma peşinde olduğundan medyadan sadece olumsuz anlamda nasibimizi alıyoruz. Sağlık haberciliği, anlamında da medya kendi iletişim aygıtlarının sesini duyurmak amacıyla sosyal medyayı bir iletişim ve reklam aracı olarak kullanıyor.”


“Mesleki Sorunlara Çözüm Aramak için Kullanıyorum”
Sağlık Çalışanlarının Sesi grubunda yönetici Hemşire Doğanay Işın, konu ile ilgili şunları söyledi: “Sosyal medya internet kullanıcılarına sunulan sosyal ağların, blogların farklı mesajlaşma programlarının olduğu, sınırsız fırsatların sunulduğu büyük bir iletişim ağı. Kullanıcıların ilgi alanlarına yönelik bilgilere kolaylıkla ulaşılabildiği, bilgi paylaşımlarının yapıldığı, birebir iletişime geçildiği bir ortamdır. Sosyal medyayı kullanmamdaki amaç diğer bireylerle iletişime geçmek ve farklı sosyal ağlarda bulunmak amacıyla kullanıyorum. Meslekle ilgili paylaşımlar yapmak ve güncel sağlık haberlerini takip etmek, sağlık çalışanlarının sesini duyurabilmek ve sorunlara çözüm yolları aramak için tercih ediyorum.

“Sağlıkla İlgili Paylaşılan Haberlerin Doğruluk Derecesinin ve Güvenilirliğinin Saptanamaması Sorun Oluyor”
Sağlık alanı sosyal medyadan olumlu ve olumsuz olarak etkileniyor diye düşünüyorum. Olumlu olarak sağlıkla ilgili her türlü bilgiye anında ulaşmak ve bu yolun zahmetsiz olması avantajları arasında yer alıyor. Olumsuz yönü ise, sağlıkla ilgili paylaşılan haberlerin doğruluk derecesinin ve güvenilirliğinin saptanamaması sorun oluyor. Hasta ve sağlık çalışanlarının arasında mahremiyetin ve iletişimde sınırların ortadan kalkması gibi birçok riski de beraberinde getiriyor. Sağlık haberciliği güvenilir, samimi, objektif ve etik olduğu sürece sosyal medyada herkese ulaşma konusunda sorun olmayacaktır. Bu yüzden sağlık habercilerinin haberleri hazırlarken daha dikkatli ve özenli olması gerekiyor.”

Med-Index

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge