Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SAĞLIKTA ŞİDDET HABERİ YAPANLAR EĞİTİM ALMALI

Sağlıkta Şiddet Haberi Nasıl İşlenmeli? Sağlıkta şiddet haberinin  film senaryosu gibi özendirici olmaması gerektiğini belirten Ankara Üniversitesi Adli Bilimler Enstitü Müdürü Prof. Dr. Hamit Hancı, “Bu konuda haber yapanlar belli eğitimlerden geçmeli” dedi.  Sağlıkta şiddet haberleri ile  ilgili olarak adli tıp uzmanları farklı bir bakış açısı sunuyor. Sağlık çalışanlarına karşı uygulanan şiddetin medyada işlenen haberlerin doğu şekilde ele alınması ile azalacağını  belirten Ankara Üniversitesi Adli Bilimler Enstitü Müdürü Prof. Dr. Hamit Hancı, “Sağlıkta şiddet haberi magazinsel ve özendirici olmamalı. Şiddet haberleri  ayrıntılı olarak verildikçe, sağlıkçıya şiddet artıyor.  Hem de bu haberlerden nasıl şiddet uygulanacağı öğreniliyor. En kötüsü de şiddet toplumda kanıksanıyor” dedi. Sağlıkta Şiddet Haberi Film Senaryosu Gibi Özendirici Olmamalı  Şiddet vurgulanmadan şiddet haberi işlenmesinin haberci açısından mümkün görünmediğini söyleyen Hancı, “Şiddet ve türü be

İYİ SUNUM YAPMANIN İNCELİKLERİNİ ÖĞRENMEK İSTER MİSİNİZ?

“İyi Sunum” kitabında niye bazı kişileri ağzı açık dinlerken, bazılarında ise ikinci dakikada uyumaya başlandığını açıklamaya çalıştığını belirten Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hamdi Akan, kendi içimizden bu alanda başarılı isimlerden sunum tekniklerinin inceliklerini bir kitapta topladığını söyledi. Topluluk karşısında konuşmak herkesin korkulu rüyasıdır. İlk söylendiğinde bile heyecanlanıp elleriniz terler. Bir gün sizden de büyük bir topluluk karşısında konuşmanız istendiğinde neler yapmanız gerektiğini söylediklerinde, ne yaparsınız! Diyelim ki tecrübesi olan büyüklerinizden öğrenmeye çalıştınız. Sonra kitaplar arasında araştırma yaparken “İyi Sunum” kitabına rastladınız. Sunum çeşitlerinden görsellerin düzenlenmesine, beden dilinden zaman kontrolüne birçok bilginin yer aldığını gördünüz. Hemen alıp okumaya ve prova yapmaya başladınız…  Sunum yapacakların faydalanacağı temel bilgilerin yer aldığı “İyi Sunum” kitabı hakkın

İDEAL SAĞLIK HABERİ GEREKSİZ PANİĞE VE KORKUYA SEBEBİYET VERMEMELİ

SAĞLIK HABERCİLİĞİNE YÖN VERENLER İdeal bir sağlık haberinin, halkın sağlığını koruyacak ve sağlık çalışanlarının da haklarını gözetecek şekilde yapılması gerektiğini belirten Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci, “Haberi okuyan her kesimden insanın anlayabileceği dilden, gereksiz paniğe ve korkuya sebebiyet vermeyecek türden, doğruluğundan emin olduğunuz bilgilerle ve mutlaka kaynağı belirtilerek yazılmalıdır” dedi.  Ülkemizde gazetelerdeki sağlık haberlerine ayrılan alanlarda, TV programlarına ayrılan sürelerde ve internet ortamındaki yayınların sayısında, son yıllarda ciddi artış yaşandığı görülüyor. Artışın gerçekleşmesi olumlu bir gelişme olarak değerlendirilirken, haber ve içeriklerin niteliği ve doğruluğu, nicelikten daha büyük önem taşıyor. Kaynağı yeterince araştırılmamış bir sağlık içeriğinin, faydalı olmaya çalışılırken ciddi zararlara yol açabildiğini belirten Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci konu ile ilgili şunları söyle

“UZMAN YETERLİLİĞİNİ SORGULAMAK KÜLTÜREL BİR TABU”

Sözde Uzmanlardan Korunma Kılavuzu Ülkemizde uzman yeterliliğini sorgulamanın kültürel bir tabu gibi algılandığını belirten ise Girne Amerikan Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç . Dr. Linda Fraim, “Psikoloji alanında denetim, meslek yasası ve ruhsatlandırma yok. Her önüne gelen bir merkez açabiliyor. Yeni mezun deneyimli mezun demeden herkes her işi yapabiliyor” dedi.  Psikologlar, hiçbir eğitim almadığı halde danışmanlık yapan, bu alanda kitap çıkartan sözde uzmanlara karşı uyarıyor. “Sözde uzmanların web sayfasına baktığınız zaman  A'dan Z' ye her türlü psikolojik rahatsızlık için terapi yapar.  Bizler yıllarca aynı alanda aldığımız eğitim ve yaptığımız stajlar sayesinde en fazla 4-5 uzmanlık alanları geliştirdik” diyen ise Girne Amerikan Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Linda Fraim, ülkemizde uzman yeterliliğini sorgulamanın kültürel bir tabu gibi algılandığını söyledi.  Yrd. Doç. Dr. Linda Fraim,  sözde uzmanlara kar

BASIN SAĞLIKTA ŞİDDET HABERLERİNİ SAĞDUYULU ŞEKİLDE İŞLEMELİ

Özgür olması gereken basının, olanları tarafsız olarak aktarırken sağduyuyu da temsil ettiğini dile getiren Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Mayo Clinic  Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi  Dr. Ulaş M. Çamsarı, “Basın sağlıktaki şiddet haberlerine analitik bir şekilde bakarak, tiraj kaygısı olmadan etik değerleri gözeterek, toplum kaygılı bir yayın yapması en ilkeli olanıdır” dedi. Sağlıkta şiddet haberleri ile ilgili olarak yurt dışında yaşayan hekimler olaylara farklı bir bakış açısından bakarak ele alıyor. Sağlık çalışanlarına karşı uygulanan şiddetin Türkiye’nin son yıllardaki en önemli sorunlarından biri olduğunu belirten Mayo Clinic Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ulaş M. Çamsarı, “Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir dönemde sağlık çalışanlarına karşı şiddet bu denli fazla olmamıştır. Bu kadar hızlı bir kötüye gidişin nedenlerinin başında sağlık çalışanlarına karşı devletin tutumunun sertleşmesinin katkısı olduğuna inanıyorum.Sağlığın tüke

HABERLERİ DOĞRULATALIM MI?

Türkiye’de bilim ve sağlık haberciliğinin çoğu zaman en temel gerekliliklerin bile atlanarak yapıldığını söyleyen Doğrulat ekibi,  yeni çalışmalardan bahsedilirken referans eksikliği, çeviri hataları ve hatalı bilgi içerdiğini dile getiriyor.  Haberlerin doğruluğunun tartışıldığı ve medya okuryazarlığının giderek önem kazanması, farklı sitelerin bu ihtiyacı karşılamak için açılmasını sağlıyor. “Doğrulat” ismindeki site ekibi, haberleri kamuya açık kaynaklar  ışığında objektif şekilde ele alıyor. Haberlerin doğruluğunu irdeleyen ekip,  bu işe gönül vermiş uzmanlardan oluşuyor. “Doğrulat” ekibi, merak edilen soruları yanıtladı.  Doğrulat nedir? Doğrulat, İngilizce terimle “fact checking”, Türkçeye çevirirsek “veri doğrulayan” bir haber sitesi. Haber sitesi olarak bilinen formatın dışında bir yapıda tabi. Mevcut haberleri, kamuoyunda tartışılan bilgileri ve siyasetçilerin demeç ile vaatlerini açık kaynaklardan doğrulama veya yalanlama üzerine kurulu. “Doğrulat, bu formatı

OVER REZERVİNİN AZALMASI DURUMUNDA NASIL BİR YOL İZLENMELİ?

Over (yumurtalık) rezervinin az olması durumunda ne gibi yollar izlenmesi gerektiği ile ilgili bilgi veren Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Op. Dr. Cihan Kabukçu, bu konuda merak edilen soruları yanıtladı.  Kız bebekler doğdukları anda yumurtalıklarında yaklaşık 2 milyon civarında yumurtaya sahiptirler. Ergenlik dönemine kadar kız çocukları hiç yumurta üretmese bile programlanmış hücre kaybı nedeniyle yumurta sayısı 400 bine kadar düşer.  Ergenlik döneminin başlaması ile her ay yumurta üretilmeye başlanır.  Ergenlikten menopozal döneme kadar yaklaşık 400 ay boyunca her ay yumurta üretilir. Kaba bir hesapla, sadece bir yumurta üretebilmek için her ay yumurtalık havuzundan bin tane yumurtayı harcamaktayız.  Bu nedenle geçen zaman içerisinde yumurtalıkların sahip olduğu yumurta miktarı azalır.  Over (yumurtalık) rezervi azalması durumunda karşılaşılan durumlarla ilgili Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Op. Dr. Cihan Kabukçu, soruları yanıtladı.  Over (yumurtalık) rez

NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİN TEŞHİS EDİLMESİNDE SIKINTI VAR

Nöroendokrin tümörlerin endokrin fonksiyonları olan organlardan kaynaklandığını ve teşhisinin zorluğu nedeniyle çok sinsi ilerleyip diğer organlara yayıldığını söyleyen Prof. Dr. Metin Özkan, eskiden ileri evrede yaşam sürelerinin çok kısa olduğu bu kanser türünde yeni tedavi seçenekleriyle kanserin stabil tutulabildiğini ve yaşam sürelerinin 5 ila 10 yıl arasında uzatılabildiğini söyledi.  Nöroendokrin tümörlerin endokrin fonksiyonu olan, salgısal fonksiyonları olan organların hepsinden kaynaklanabileceğini belirten Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Özkan, “Bizim en sık gördüğümüz tipleri daha çok sindirim sisteminden, pankreas, ince ve kalın bağırsaklardan kaynaklanıyor.  Sindirim sistemi organlarından en çok pankreasta karşılaşılıyor. Bunlar aslında yıllardır bilinen bir tümör grubu ama tanı konmasında problem var” dedi.  Yavaş Seyirli Ama Sonuçları Çok Ciddi Nöroendokrin tümörlerin çok yavaş seyirli tümörler olmasına rağmen yıllar içinde

SAĞLIKTA ŞİDDET SONA ERSİN!

Sağlıkta Şiddet Haberi Nasıl İşlenmeli? Sağlıkta şiddete karşı sağlık çalışanlarının simgesi olan Dr. Ersin Arslan’ın abisi Erkan Arslan, “Medya mensupları, sağlıkta şiddet haberi yaparken, okuyucuya şunu sormalı; “Eğer sizin kardeşiniz doktor olsa ve o tedavi edip yardım ettiği hastadan ya da yakınından şiddet görse ne düşünürsünüz?” Görev yaptığı hastanede bir hasta yakını tarafından öldürülen Dr. Ersin Arslan, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin sembol ismi haline geldi. 17 Nisan 2012 tarihinde Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde Göğüs Cerrahisi olarak görev yapan Dr. Ersin Arslan, ölen bir hastanın torunu tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Olayın ardından Arslan’ın ismi Sağlık Bakanlığı kararıyla görev yaptığı hastaneye verildi. Halkın Empati Kurması Sağlanmalı Sağlıkta şiddete karşı sağlık çalışanlarının simgesi olan Dr. Ersin Arslan’ın abisi Erkan Arslan yapılan haberlerden nasıl etkilendi? Bu yaşananlar olurken, en yakınları haberleri izler

ŞİDDETİ HAKLI GÖSTEREN, ÖZENDİREN YA DA KIŞKIRTAN YAYIN YAPILMAMALI

Sağlıkta Şiddet Haberi Nasıl İşlenmeli? “Halkın bilgi edinme hakkı var” denilerek şiddeti haklı gösteren, özendiren ya da kışkırtan yayın yapılmaması gerektiğini belirten Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Basın ve Yayın Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erkan Yüksel, “Toplumsal sorumluluk anlayışı içerisinde hareket edilerek haber vermenin ötesine geçmeden ve haber şiddeti üretmeden haber yapılmalı.” dedi. Sağlıkta şiddet artarken bu konuda yapılan haberler mercek altına alınıyor. Haberler şiddet olaylarını nasıl etkiliyor? Haber işlenirken nelere dikkat edilmeli? Medyada şiddet konusuna toplumsal şiddet olgusunu de kapsayacak şekilde bir bütün olarak bakmak gerektiğini belirten Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Basın ve Yayın Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erkan Yüksel, şunları söyledi: “Günümüzde şiddet, insan olma bilincinin gelişmesiyle paralel bir şekilde artık giderek daha fazla oranda reddedilmekte ve karşı çıkılmakta olan bir tutum, tavır ve davranış ş