Ana içeriğe atla

AVUSTRALYA’DA MEDİKAL İLLÜSTRASYON ÇALIŞMALARI YAPAN DR. LEVENT EFE

DÜNYA’DA TÜRK HEKİMLER VE BAŞARI ÖYKÜLERİ
 
Avustralya’nın Melbourne şehrinde kendi stüdyosunu kuran ve  Medikal illüstrasyon çalışmaları yapan Dr. Levent Efe,  doktorluktan sonraki aldığı eğitimi ve çalışmaları hakkında meslektaşlarına rehber olacak bilgiler verdi.
 
Sağlık alanındaki çalışmalar yapılan çizimlerle daha da etkili hale getirilebilir. Bu çizimler hem sağlık profesyonelleri hem de halkın anlayacağı şekilde hazırlandığında anlaşılması daha kolay olur. Avustralya’nın Melbourne şehrinde kendi stüdyosunu kurarak Medikal illüstrasyon çalışmaları yapan Dr. Levent Efe, bu alanda çalışan dünyadaki sayılı isimlerden biri. Bu alandaki çizimleri ile birçok ödül aldığını belirten Efe, çalışmalarını ve medikal illüstratörlük hakkındaki soruları yanıtladı.
 
Ne üzerine çalışıyorsunuz?
25 yıldan bu yana serbest Medikal illüstratör olarak çalışıyorum. Avustralya’nın Melbourne şehrindeki stüdyomdan, dünya piyasasına tıbbi çizimler ve interaktif animasyonlar üretiyorum.
 
Çizimleriniz özellikle ne tür teknikle hazırlıyorsunuz ve ne tür çizimler yapıyorsunuz?
Çizimlerimi Adobe Photoshop (CC) ile, interaktif çalışmalarımı da Edge Animate ile hazırlıyorum. Ağırlıklı olarak cerrahi dallardaki yayınlar ve hasta eğitimi üzerine çizimler yapıyorum. Bu her iki alan için, haliyle birbirinden farklı bir anlatım dili kullanmak gerekiyor. Ancak her işimdeki ortak yön, karmaşık tıbbi konseptlerin görsel bir anlatım ile daha anlaşılır kılınması.
 
Amacım, “Senin göz kapağından içeriye bir iğne sokarak, gözüne lokal anestezi yapacağız” denilen bir hastanın, korkmadan, irkilmeden bu çizime bakabilmesi ve kendisine yapılacak bu müdahele konusunda bilgi alması. 
 
Ya da bir cerrahi atlasındaki bu “Robotik Timektomi” ameliyatının görsel öyküsüne bakan bir hekimin, iki-üç saniye içinde verilmek istenen mesajı algılayabilmesini sağlamak.
 
 
 
Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
Tıp kökenliyim. Bir süre hekimlik yaptıktan sonra, hayatımda görselliğe dayalı yaratıcılık daha fazla yer alsın istedim. Medikal illüstrasyon alanında eğitim veren ilk kurum olan Johns Hopkins Üniversitesinde (JHU) bu mesleği öğrendim ve çok sevdim. Uzmanlığımı bu alanda yaptım. 
 
Bugüne kadar eğitim aldığınız ve çalıştığınız kurumlar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Tıp eğitimimi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde, Tıbbi çizerlik uzmanlığımı da JHU’da Department of Art as Applied to Medicine bölümünde aldım.
 
Eğitim aldığınız kurumların halen bulunduğunuz konuma gelmenizdeki katkıları nelerdir, şu anda çalıştığınız kurumu neden seçtiniz?
Cerrahpaşa’da, Türkiye koşullarına göre iyi bir eğitim aldık. Makaleleri için çizimler yaptığım hocalarımdan hiç olmazsa bazılarının beni Tıp illüstrasyonu alanına özendirmesini isterdim.
 
JHU’da sadece 10 ay süre ile aldığım eğitim ve ilham, 25 yıldır bana yetiyor. Ayrıca üyesi olduğum meslek kuruluşumuz Association of Medical Illustrators (AMI) da, hepimize çok büyük motivasyon veriyor. Dünya’da tıp çizerliğini meslek olarak seçmiş yaklaşık 800 kişi var ve bunun çok büyük bir kısmı Amerika’da yaşıyor. 

  
 
Halen pratiğini yaptığınız branşın Türkiye ve Avusturalya’da durumunu karşılaştırabilir misiniz?
Avustralya’da kimse yokken bu işe başlayıp, kendime bir pazar yarattım. Şimdi burada ancak bir elin parmakları kadar sanatçı var bu işle uğraşan.
Türkiye’de ise bu konuda eğitim veren bir kurum fikrine, tıp fakültelerimiz henüz istekli değil. Oysa hem Türkiye hem de Avrupa’daki yetenekli gençlerin bu ilginç mesleğe kazandırılabilmesi mümkün.
 
Son yıllarda uluslararası dergilere kabul edilen Türkiye kökenli makalelerdeki artış, hepimize önemli birşey söylüyor. Türk hekimlerinin giderek artan uluslararası sunumlarına kaliteli görsellerin eşlik etmesi çok önemli. Bu görsel desteği verecek olan kişiler, medikal illüstratörler.
   
Bir süredir kendi çabalarımla Türkiye’deki bir grup arkadaşı tıp illüstratörlüğüne özendirmeye çalışıyorum; ancak onların da bu konuda temel eğitim almaları gerekiyor.  
Eğitim, çizim yapmayı ya da yazılımları öğrenmek için değil, bu mesleğin felsefesini kavramak için gerekli. Mesleğinin en ileri noktasındaki bir uzmanın anlattıklarını, sokaktaki insanın anlayacağı hale dönüştürebilmek, ciddi bir görsel anlatım becerisi gerektiriyor. Okullar bunun felsefesini öğretiyor.
 
  
 
Türkiye'de halen eğitim almakta olan tıp öğrencilerine ya da genç hekimlere neler önerirsiniz?
Hem tıp hem de sanat kökenli, figüratif resme yatkın yeteneklerimize bu mesleği düşünmelerini öneririm. Hem yaratıcılığı olan hem de bilimsel verileri algılayacak kapasitede, yani beyninin her iki yarısını da iyi kullanabilen insanlar bu işte başarılı oluyor.
 
Bu mesleğin çok farklı alanları da var. Tıbbi animasyon, interaktif sunum, protez ve Anaplastoloji, biyoteknoloji, tıbbi cihaz tasarımı, üç boyutlu modeller, tıbbi reklamcılık gibi çeşitli alanlarda çalışan meslektaşlarımız var. Önümüzdeki beş yıl içinde hangi yeni alanlar çıkacak, hiçbirimiz bilemiyoruz. 
 
 
Hangi bilimsel dergileri takip ediyorsunuz?
Benden istenen projelere göre, tıpdaki her uzmanlık alanında makale ve kitapları okumak durumundayım.  Bir gün çocuk cerrahisinde yeni bir ameliyat tekniği ile ilgili okurken, ertesi gün endoskopik ultrason ile yeni bir müdahaleyi okumam ve anlamam gerekiyor. Benden iş isteyen her uzman, o alanı ve anatomisini bildiğimi varsayıyor.
 
Mesleğinizle ilgili en çok ziyaret ettiğiniz 3 internet sitesi nedir?
Meslek kuruluşumuzun ami.com sitesini ve twitter’dan takip ettiğim onlarca tıp dergisinde ilgimi çekenleri sık sık inceliyorum.
 
 
 
 
 
Alanınızda araştırma yapanlara mutlaka okumalarını tavsiye ettiğiniz kitaplar hangileri?
Tıp çizimi ile uğraşmak isteyenlerin düzenli olarak doğal dokuları çizmelerini, önemli görsel yazılımları öğrenmelerini ve sanata yakın olmalarını ek isterim. Bizim alanımızın en onemli başucu kitapları Pernkopf, Sobotta, Netter gibi atlasları ile AMI’in tüm yayınları. 
  
Avustralya’da hasta popülasyonunun karakteristik özellikleri nelerdir? Türkiye'ye göre ne gibi farkları vardır?
Avustralya’da hastalar kendilerine uygulanacak her tür müdahale ve tedavi öncesinde ayrıntılı bilgi almak istiyor. Sağlık kurumları ve hekimler hastaları sözel ve görsel olarak bilgilendirerek, tedaviye daha iyi cevap vermesini sağlıyorlar. Bu konuda Türkiye’de de önemli atılımlar gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Hem hastaların tedavi sürecinde hekimlere yardımcı olması, hem de hekimlerin malprakrtis davalarına maruz kalmamaları açışından elzem bir gelişme olacak bu.
 
 
 
 
Avustralya’da ünlü tıp kurumlarına  ya da hastanelerine eğitim amaçlı olarak girebilmek mümkün müdür?
Kendi alanında araştırma yapan, dünyayı yakından takip eden hekim arkadaşlarımızın Avustralya’daki eğitim hastaneleriyle birlikte çalışma yaptıklarına sık sık şahit oluyoruz. Özellikle uluslararası toplantılardaki el sıkışmalar ya da dikkat çekici bir makale, bu tür bağlantıların başlangıcını oluşturuyor.
 
Genç hekimlerimiz dış dünya ile temas konusunda çok şanslı olduklarının farkındadır umarım. Örneğin resimlemesini yaptığım ve geçen yılın sonlarında Springer tarafından dünya piyasasına çıkarılan bir göğüs cerrahisi kitabı var. Bu kitabın farklı bölümlerini yazan 25 hekimin iki tanesi Türk. Genç hekimlerimiz dünya pazarına daha fazla çıktıkça, bundan sonra yayınlanacak bu tür temel kitapların yazar kadrosunda aynı şekilde yer almaları mümkün olacak.
 
Avustralya’da sağlık haberciliği açısından Türkiye ile karşılaştırabilir misiniz? Sağlık okuryazarlığı bilinci ne durumda? Sağlık iletişimine önem veriliyor mu?
Nüfusu sadece 23 milyon olan Avustralya’da pratisyen hekimler ve öteki uzmanlık dallarının hem kendi aralarında hem de kamuoyu ile iletişim kurmak için çok etkin, saygın yayınları olduğunu görüyoruz. Ayrıca hastane ve muayenehanelerde hastalar kafalarına takılan her konuda açıklayıcı yayınlara kolaylıkla ulaşabiliyorlar.
Sağlık alanında inanılmaz atılımlar içinde olan Türkiye’de, Bakanlığın, özel tedavi kurumlarının ve uzmanlık dallarındaki odaların sağlık iletişimine daha etkin bir şekilde eğilmesi gerektiğini düşünüyorum.  
  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge