Ana içeriğe atla

İLACI İLAÇ YAPAN DOZUDUR

Son yıllarda artan bitkisel kaynaklı karışımların ne kadar ilgi gördüğünün farkında mısınız? Maalesef bu konu, medyada da çok fazla yer buluyor. Önerilen, karışımlarda miktarın belli olmadığı, denendiğinde ne gibi durumlarla karşılaşılacağı bilinmemesine rağmen kullanılabiliyor. Kişinin herhangi bir hastalığı olup olmadığı, zararı olup olmayacağı düşünülmeden, “Bu karışımı için” şeklinde tavsiyeler veriliyor. Hem de bu karışımlar hastalıklara karşı tedavi gibi lanse ediliyor. Bitkisel karışımları hiç düşünmeden kullananların sonunda çok büyük zarar görerek, soluğu acil servislerde alma durumu da olabiliyor.

Aslında, uzun yıllar yapılan araştırmalarla, belirli aşamalardan geçtikten sonra eczanelerin raflarına sağlığa uygun bir şekilde gelen ilaçlara güvenilmesi gerekiyor. Bu alanda çalışan bilim insanlarına kulak verilmeli. Ayrıca şu nokta çok önemli; Birçok ilacın kaynağı bitkilerdir! İlacı ilaç yapan özelliği etken maddenin bitkideki zararlı maddelerden ayrıştırıldıktan sonraki dozudur.  İlaçlar kullanıldığında ne gibi durumlarla karşılaşılacağı, kimlerin kullanıp kullanmayacağı ve ne zaman içileceği açıkça belirtiliyor. Hatta güvenilir olduğu bu alandaki söz sahibi kurumlar tarafından onaylanıyor. İlaçlar, ülkemizde Türk İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Amerika’da FDA (Gıda ve İlaç Dairesi) ve Avrupa Birliği’nde EMA (Avrupa İlaç Ajansı) tarafından onaylanır. Yani her aşaması detaylı şekilde incelenen ilaçlar, her ülkede ayrı ayrı tekrar denetimden geçiyor.

Bu kadar titiz davranılırken bile, akılcı ilaç kullanımı net olarak anlaşılamayabiliyor. Komşusunun ya da arkadaşının, “Bu ilaç bana iyi geldi. Sana da iyi gelir, kullansana”  gibi cümleleri duyamaya devam ediyoruz.

Hasta odaklı yaklaşım
Hasta odaklı yaklaşım konusunda geçtiğimiz günlerde TAKEDA Türkiye Genel Müdürü Gamze Yüceland ile sohbet ettik. Yüceland’ın ilaçlarla ilgili söylediği sözlere katılmamak imkansız: “Her şeyin başı sağlık, yani hastalarımızı sağlığına kavuşturmak. Bu nedenle odağımız hastalarımız. Hastayı merkeze alıyoruz. Standart tedavi biçimlerini tekrarlayan ürünlerden çok, o tedavi alanında eksikleri gideren ve mevcut tedavilerden yararlanamayan hastalar için farklılık sunan ürünlerle bir alana giriyoruz. Dünya’da bilinen 30 bin hastalık var, bunların 4’te 3’nün tedavisi hala bilinmiyor. Yani gidilecek çok yol var. Çok sayıda yeni ürün için geliştirme çalışması sürüyor.”

Bilim camiasının insanlık için çalıştığı, hastalıklara karşı hedefe yönelik tedavi ve kişiye özel ilaçlar üzerinde çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Bu süreçte de karışımlardan medet ummak yerine bizim için araştıran, hazırlayan ve bizim için çalışan bilim insanlarına kulak vermeye ne dersiniz?

İlaçlar da bitkilerden yapılıyor.  Yan etkileri en azan indirgenerek, sizin ihtiyacınız kadar ve ihtiyacınıza yönelik kadar veriliyor.  Bu bağlamda da gerçek uzmanlardan alınan bilgiler, hayatınızı kolaylaştırıyor. Bir başkasına iyi gelen size iyi gelmeyebilir, hatta zarar görebilirsiniz. Çünkü hepimiz farklıyız. Bu nedenle tıpta,  "Hastalık yoktur hasta vardır" denmiştir.

Başkasına derman olan size dert açabilir. Derdinize dermanı sizin için gece gündüz demeden çalışan bilim insanlarından beklemelisiniz. Sağlıklı günler dilerim


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge