Ana içeriğe atla

SAĞLIKTA DİJİTALLEŞMENİN GELDİĞİ SON NOKTA: E-NABIZ

Sağlık ve bilişim profesyonellerinin bir araya geldiği Digital Health Summit Turkey’de bu yıl hasta odaklı, yenilikçi ve ilham verici oturumlar yapıldı. Toplantıda Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci, e-Nabız kullanımı ile ilgili merak edilenleri anlattı. 

Sağlık alanında dijital uygulamaların etkili ve yaygın kullanımını geliştirmeyi ve bilgi paylaşımını artırmayı amaçlayan Digital Health Summit Turkey 'in dördüncüsü 17-18 Aralık tarihleri arasında Vodafone Altın Sponsorluğu’nda İstanbul’da Park Bosphorus Hotel’de gerçekleşti. Türkiye’nin ilk ve tek dijital sağlık zirvesi olma özelliğini taşıyan bu etkinlikte sağlık sektörünün tüm paydaşları sağlığın geleceğine ait çözümleri konuşarak, yeni dijital ve mobil çözüm önerilerini paylaştı.

Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci, Sağlık Bakanlığının son zamanlarda en çok ses getiren projesi olan e-Nabız Sistemi’ni anlattı. "e-Nabız" uygulamasında kullanıcı sayısının giderek arttığını belirten Birinci, "Kişisel Sağlık Sistemleri, sağlık bilişiminde şu ana kadar gelinmiş en yeni nokta diyebiliriz. Teknoloji artık her alanda kişiye özel hizmetler geliştirirken biz de sağlık alanında bu talebi karşılamak adına e-Nabız Kişisel Sağlık Sistemi’ni hizmete aldık. Türkiye’deki tüm vatandaşların sağlık geçmişlerine her an her yerden erişebildiği e-Nabız Kişisel Sağlık Sistemi, henüz ilk senesinde 3 milyona yaklaşan kullanıcıya sahip” dedi.

e-Nabız Sistemi Kapsamı İtibariyle İlk
Birinci, e-Nabız Sistemi’nin kapsamı itibariyle ilk olma özelliği taşıdığını belirtti. e-Nabız Sistemi’nin detaylarını anlatan Birinci “e-Nabız, bir sağlık tesisi ziyaretiniz sırasındaki muayeneden, yaptırdığınız tetkiklere, konulan teşhisten yazılan reçete ya da geçirdiğiniz operasyonlara kadar tüm verilerinize gelecekte erişmenizi sağlıyor. Bununla birlikte birçok sağlık verinizi kayıt altında tutabiliyorsunuz. GSM operatörlerinin sağlık uygulamaları, giyilebilir sağlık cihazları gibi platformlardan nabız, şeker, tansiyon, kilo, adım, kalori gibi bilgilerinizi sisteme aktarabiliyorsunuz. Ve tüm bu sağlık verilerinizi istediğiniz an, istediğiniz hekim ya da kişiyle paylaşabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra sistemi kullanarak randevu alabiliyor, hizmet değerlendirmesi yapabiliyor, organ ya da kan bağışı bildiriminde bulunabiliyorsunuz. En önemli hizmetlerimizden biri olan 112 acil butonu ise acil sağlık verilerinizin ve konumunuzun sağlık ekiplerine ulaşmasını sağlıyor” şeklinde konuştu. Birinci,  e-Nabız Sistemi’nin sporcular, hacca giden vatandaşlar, hamileler ve okullar için yeni uygulamalarla geliştirileceğini söyledi. 


Sağlıkta Dijitalleşme Verimliliği Artıracak
Alarko Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Leyla Alaton, dijitalleşmeyi yeni bir dil öğrenmek olarak tanımladığını kaydetti. "O lisan da benim için verimliliktir. Yani dijitalleşmeyle biz müthiş bir verimlilik sağlayacağız" diyen Alaton, bunun için çaba harcayanların ve sermaye ayıranların dijitalleşmenin iyi sonuçlarını çok kısa sürede göreceklerini söyledi.

Sağlık sektörünün çok ciddi eğitim gerektiren bir alan olduğuna dikkat çeken Alaton, "Bugün siz hasta bakıcının bile elini yıkayıp yıkamadığını dijital ortamda kontrol edebilirsiniz. Sadece hasta bakıcının elini yıkamasıyla enfeksiyonun önüne geçilmesi, beni şaşırtmış ve dehşete düşürmüştü. Bütün bunların kontrol edilebildiği bir ortamı ancak dijitalleşme sağlıyor. Dolayısıyla ben buna inananlardanım" dedi.

Dijitalleşme Çok Kısa Zamanda İnanılmaz Bir Verimlilik Sağlayacak
Bu konuda ayrılan her türlü sermayenin, kaynağın çok doğru bir yere gittiğini düşündüğünü dile getiren Alaton, şunları söyledi: "Ama bunun da yeni bir lisan olduğunu kabul etmeliyiz. Bugün burada olanlar bu lisanı konuşanlardır, olması gerektiğini yöneticilerine anlatmaya çalışan insanlardır. Bu insanların dijitalleşmenin çok kısa zamanda inanılmaz bir verimlilik sağlayacağını anlatabilmesi gerekecek. Ben doktorumun kontrol zamanım geldiğinde ofisinden aranmak istiyorum. Geçen sene mamografim nasıl çıkmıştı, bu verinin onların elinde olmasını istiyorum. Kendi sağlık dosyama bunu girip de bulmak istemiyorum. Ne ilaçlar almışım kontrol edilmek istiyorum ve bunu gayet doğal bir hasta hakkı olarak görüyorum. Bunlar benim çok şükür normal bir orta yaş kadın ihtiyaçlarım. Bir de ciddi hasta olup evden takip edilmesi gereken insanları düşünecek olursak inanılmaz bir ihtiyaç. Başka bir gelecekten ve ülke çapında bir durumdan bahsediyoruz." 



Türkiye’de Dijital Sağlık Alanındaki Tüm Paydaşlar Toplanıyor
PTMS Kurucusu Dr. Kıvılcım Kayabalı, toplantı ile ilgili şunları söyledi: “ 2012 yılında beri büyük bir azim ve coşkuyla sürdürdüğümüz etkinliğimiz önümüzdeki yıldan itibaren uluslararası boyutta devam edecek. Digital Health Summit ile birlikte Türkiye’de dijital sağlık alanındaki tüm paydaşların bir araya geldiği önemli bir platform oluşturduk. Sağlık Bakanlığı her yıl içerik olarak etkinliğimizi destekledi, bizler de dijital sağlık alanında gerçekleştirilen ve ülke sağlığını ilgilendiren yenilikçi projelerin tüm detaylarıyla paylaşılmasına katkıda bulunduk. En başından itibaren üniversitelerle ve derneklerle işbirliği içerisinde çalıştık, ayrıca hasta deneyimlerine yer verdik. Etkinliğimizde her yıl daha önce konuşulmamış konular gündeme geldi. Örneğin bu yıl genomik ve büyük veri, kişiselleştirilmiş sağlık, engelliler için oluşturulan kullanıcı dostu mobil platformlar, hekimler için oluşturulan sosyal ağlar katılımcıların ilgisini çekti. Yıl içerisinde de küçük toplantılarla etkinliğimizi sürdüreceğiz.”



Bu yıl zirvenin en dikkat çekici oturumlarında biri de Intel Sağlık ve Yaşambilimleri Büyük Veri Analizleri Global Direktörü Afşar Akal’ın moderatörlüğünde gerçekleşen Kişiselleştirilmiş Tıp ve Sağlıkta Genom Dönemi paneliydi. Panelde yer alan  Genetik Bilimci Dr. Birep Aygün “Genom çağında Sağlık Bilimleri bir daha asla eskisi gibi olmayacak” dedi. Dijital ve Geleneksel Medyada “Sağlıklı Habercilik Nasıl Yapılmalı?” sorusunu ise Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Kişilerarası İletişim Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Elgiz Yılmaz’ın moderatörlüğünde Milliyet Gazetesi Sağlık Köşe Yazarı Esra Öz ve Show TV Spikeri Pınar Erbaş cevapladılar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge