Ana içeriğe atla

SAĞLIK ÇALIŞANLARI CEFASINI ÇEKİYOR SÖZDE UZMANLAR SEFASINI SÜRÜYOR

Okula başladıklarında oyunlarından fedakarlık ettiler, akranlarından daha çok ders çalıştılar. Onların hedefi büyüktü, okullarında iyi dereceler alıp büyük hayallerini geliştireceklerdi. Böylece hayallerindeki mesleği yapmak için gece gündüz demeden çalıştılar. 

Lise yıllarında akranları gezerken, onlar yine ders çalışıyor ve hedeflerine ulaşmak için sınavda belli bir yüzdeye girmeleri gerekiyordu. Gecelerini gündüzlerine kattılar ve zorlu sınavları geçtiler. 
İstedikleri bölümleri kazandıklarında da maraton bitmedi, zaten onlar yılmayan insanlardı. Çalışmaktan yılmazlar, öğrenmeye aşıktırlar. Kendilerini geliştirmelerinin yanı sıra çevrelerine de ışık saçarlar.

Eğitim hayatları sadece öğrenmek olmadığı gibi, gece gündüz demeden hastanede nöbetleri başladı. Kıdemlilerinden öğrenilmesi gerekenler, hocalarından öğrenmeleri gerekenler ve tıbbiyenin verdiği kurallarına uyarlar askeriye gibidir hayatları. Sadece çalışmanın ötesinde, boyundan büyük laf edemez, tecrübeye, bilgiye ve büyüğe saygı vardır. “Tamam hocam” der susar. 

Kısa gibi gelen bu süreç bir ömür sürer, bir yaşam tarzı olur. Sürekli çalışırlar, hayatlarını işlerine adarlar, insanları sağlığına kavuşturmak için sürekli sorunları dinlerler, çözüm olmaya çalışırlar. 

Gündeme bile gelmez yaptıkları, yaşadıkları! 

Medyada kimler yer alıyor?
Kimi eğitimini tamamlayıp diploma sahibi olmuş kiminin diploması yok. Hayatını eğlenmek, süslenmek, gezmek ve modayı takip etmek ile geçirmiş. Sonra tanınmanın basamaklarını tırmanmış, ünlü olmuş.  

Ünlü olmasının eğitim yerine geçtiğini düşünüp, sağlık alanında eğitim vermeye kalkmışlar. Sağlıklı beslenme, spor yapmak ve psikolojiyi öğrettiklerini iddia ediyorlar. Bir sertifikayla, her gün gündemde olup, farkında olmadıkları cehaletle ortada dolaşıyorlar. Sağlığın “s”ini bilmeden, insanlara sağlığı anlatmaya kalkıyorlar.  

Kaymağını da tahmin edeceğiniz gibi, işte bu bir şey bilmeyip uzmanmış gibi ortada dolaşanlar yiyor. Gündeme geliyorlar, günleri sanki hayatın sırrını veriyor edasında geçiyor. Sağlık profesyonellerine ve hekimlere bulunamayan kaynaklar, ne hikmetse bunlara akıyor. Araştırma yapmaya fon bulamayan bilim insanlarının günleri küçücük bir odada geçiriyor. 

İşte bu adaletsizliği ortadan kaldırmak olmalı hedeflerden biri! Daha iyi sağlık hizmeti almak, daha iyi sağlık haberleri okumak ve bilimin ışığında ilerlemek için destek zamanı! 

Siz de destek olun. 

Sağlığı uzmanlar anlatsın, sözde uzmanlar sussun! 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge