Ana içeriğe atla

HER 26 ERKEKTEN BİRİNİ TEHDİT EDİYOR

Mesane kanseri prostat kanserinden sonra erkeklerde en sık rastlanan ikinci ürolojik kanser olmasına rağmen, yakın zamana kadar göz ardı ediliyordu.  

ECPC’nin (Avrupa Birliği Kanser Hastaları Koalisyonu) Nisan sonunda mesane kanserine ilişkin bir rapor yayımlayarak, toplumun tüm katmanlarını, kamu ve sivil toplum organizasyonlarını bu kansere karşı birlik olmaya çağırdı. 

Dünyada mesane kanserinin erkekler arasında sıklık olarak 7. sırada bulunduğunu belirten Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanı Doç. Dr. Murat Gültekin, bu kanser türünün Türkiye’de daha sık görüldüğüne dikkat çekti. Gültekin, “Ülkemizde erkekler arasında en sık görülen ikinci kanser türü” dedi.

Mesane Kanseri Önlenebilir Bir Kanser
Dünyada her yıl 330 bin erkeğin ve 100 bin kadının mesane kanseri tanısı aldığını söyleyen Gültekin, Türkiye’de ise 7bin 800 erkek ve bin 300 kadının mesane kanserine yakalandığını vurguladı.  Gültekin, sözlerine şöyle devam etti:  “Sağlık Bakanlığı olarak kanser taraması ve önlenmesiyle ilgili çalışmalara çok önem verdiğimiz aşikar. Mesane kanseri de önlenebilir bir kanser olması açısından özellikle yakından ilgilendiğimiz bir alan. Maalesef sigaraya bağlı kanserler, ülkemizde Avrupa’ya göre daha sık görülüyor. Bu nedenle özellikle bu konulara odaklanıyoruz. Sigara ile mücadele için yapılan çalışmalar sonucu ülkemizde son beş yılda, sigaraya bağlı görülen kanserlerin yüzde 13 oranında azaldığını tespit ettik. Bundan sonra yapacaklarımızla bu oranın daha da yükselmesini hedefliyoruz. Geçen yıllarda, mide, lösemi, lenfoma gibi ülkemizde en sık görülen ilk on kanser türüyle ilgili farkındalık çalışmalarına başladık. Bu sene itibariyle mesane kanseri konusunda da KETEM ve aile hekimlerimizle birlikte farkındalık çalışmaları yapacağız.”

Dünyada Her 26 Erkekten Biri
Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Üro-Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Tarık Esen, mesane kanserinin, idrar yollarında en sık görülen kanser olduğunu, dünya genelinde ve Türkiye'de görülme oranının yüksek seyrettiğini bildirdi.
"Dünyada her 26 erkekten biri, yaşamının bir döneminde mesane kanseri tanısı alıyor. Bu, çok büyük bir orandır" diyen Esen, mesane kanserinin erkeklerde kadınlara oranla 3 kat fazla görüldüğüne dikkati çekti. Esen, sigara içenlerde mesane kanseri riskinin yaklaşık 3 kat arttığını söyledi. 

En Önemli Risk Faktörü Sigara
Bu kanser türünün idrar yollarıyla ilgili görülen en sık kanser olduğunu söyleyen Esen,  şunları söyledi: “En önemli risk faktörü ise sigara ama maalesef mesane kanseri sigara bağlantısı, akciğer kanseri sigara ilişkisi kadar gündemde değil. Oysa sigaranın toksik etkileri ve katran idrar yoluyla mesaneye geliyor ve idrarla en uzun süre temas eden mesanede kanser oluşumuna sebep oluyor. Araştırmalar günde 15 adet ya da daha fazla sigara içenlerin mesane kanserine yakalanma riskinin içmeyenlere oranla 3,5-4 kat arttığını gösteriyor.” 

İmmünoterapi Tedavileri Ümit Vaat Ediyor
Mesane kanseri tedavisinde çok uzun yıllardır pek önemli bir gelişme görülmediğini belirten Esen, son günlerde immünoterapi tedavilerinin ümit vaat ettiğini söyledi. Esen, şu bilgileri verdi: “Standart tedavide mesanenin halk arasında bilinen ismiyle verem aşısıyla yıkanması önemli yer tutuyor. Tümörlerin kapalı ameliyatla temizlenmesi ardından BCG (verem) varyantı ile aşı uygulaması yapılıyor. Bu tedavinin yanıt vermediği olgularda mesane tamamen çıkartılabiliyor. Yayılma riski olan mesane kanserlerinde ise kemoterapi ve radyoterapi tedavilerine başvuruluyor. Son yıllarda ileri derece mesane kanserlerinde denenen immünotrapi yöntemlerinin hastaların sağ kalımında çok önemli bir başarı sağladığını görüyoruz.” 

İdrarda Kan Gördüğünüz An Doktora Başvurun
Mesane kanserinin taramasıyla ilgili henüz bir test bulunmadığını belirten Esen, erken tanının hayat ve organın kurtulması için çok büyük öneminin olduğunu ekledi. Erken tanı için idrarda kan görülmesinin en önemli belirti olduğunu söyleyen Esen, idrarda kan görüldüğü anda doktora başvurmak gerektiğini vurguladı.

Her Sene Sadece Avrupa'da 175 Bin Kişiye Mesane Kanseri Tanısı Konuyor
Kanser Savaşçıları Derneği Başkanı Aslı Ortakmaç da her sene sadece Avrupa'da 175 bin kişiye mesane kanseri tanısı konulduğunu ve bu sayının gün geçtikçe arttığını belirtti. Tüm ülkelerin en kısa zamanda bu kanser türüne yönelik farkındalığın arttırılması için harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Ortakmaç, bu amaçla her yıl Mayıs ayında mesane kanseri farkındalık çalışmaları yapılacağını anlattı.

Kanser Savaşçıları Derneği yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Çetiner , “Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilileri, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin bir araya getirebildiğimiz için çok gururluyuz” dedi. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOKTOR EŞİ OLMAK!

Sağlık sisteminde yapılan değişikliklerle ilgili hekimlerin yaşadığı mesleki sorunlar gündeme gelirken evlerinde bu durumun yansımaları konuşulmuyor. Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ve farklı hekimlerin eşleriyle konuşarak Sağlık Dergisi’nde daha önce ele alınmamış bir konuyu gündeme taşıyoruz. Performans sistemi, Tam Gün uygulaması gibi sağlık çalışanlarının meslekleri ile ilgili sorunlarının sık sık gündeme geldiği şu günlerde, bu durumun özel hayatlarına nasıl yansıdığını araştırdık. Doktorların işlerinde yaşadığı sorunlarını yakından bilen eşleri bu durum hakkında ne diyor. Bu zamana kadar değinilmemiş bir konu olan “doktor eşi olmak” ve sorunlarla uğraşırken nelerin olduğunu öncelikle farklı meslek gruplarından doktor eşlerine sorduk. Sonrasında da Evlilik ve Aile Danışmanı Psikolog İlkim Öz ile konuyu değerlendirdik. Tiyatro Sanatçısı ve Doktor Evliliği Görüştüğümüz ilk doktor eşi tiyatro sanatçısı İpek Çeken Önal, Prof. Dr. Zülküf Önal ile evli. İpek Hanım, eşiyle he

TIBBIN DUAYENLERİ SARUHAN ÇEKİRGE

Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Girişimsel Nöroradyoloji bölümü kendi alanında dünyanın en tepesindeki birkaç merkezden biri olarak kabul ediliyor. Bu alanda birçok ilke imza atan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, bu merkezin hikâyesini Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. 2000 yılında TÜBİTAK Bilim Adamı Teşvik Ödülü’nü ve 2001’de Hacettepe Üniversitesi Bilim Teşvik Ödülü’nü alan Prof. Dr. Saruhan Çekirge, “Ünitemizde beyin damar hastalıklarının noninvazif tedavisinde geliştirilen tedavi teknikleri, bu merkezi dünyanın en iyisi olarak kabul ederek, özellikle son 10 yılda dünyanın pek çok ülkesindeki önemli tıp merkezlerinden Ankara’ya gelen, uzman doktorlara eğitim veren bir yapıya dönüştürdü” dedi. Kendi tıp alanında yarattığı gelişmeler devrimsel olarak nitelendirilen Prof Dr Saruhan Çekirge, Prof Dr Işıl Saatci, Doç Dr Kıvılcım Yavuz ve Doç Dr Serdar Geyik’ten kurulu bu ekip tarafından geliştirilen tedavi metotları, tüm dünyadaki hekimler tarafında da yay

TIBBIN DUAYENLERİ: HASAN BİRİ

Yüz üzerinde yayını bulunan kısa bir süre önce Koru Hastanesi’ni açan ve devamında uluslararası alanda başarılara imza atacak üniversite kurmayı hedefleyen Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, iletişimle birlikte sosyal sorumluluk projeleri düzenlemesinin yaşam felsefesi haline gelişini ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı. “İyi hekim iyi empati yapan hekimdir” sözüyle hekimlik mesleğinin doğru iletişimden geçtiğini kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Biri, Akademik ve etik kurallarla çalışan Koru Hastanesi’nin ileride uluslararası başarılara imza atacak üniversite olacağını belirtti. Prof. Dr. Biri, tıptaki her türlü gelişmeyi takip ederek, sağlık sektörünün ihtiyaçlarını gören ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekçi politikalarla büyümeyi hedefleyen bir sağlık kuruluşu olmayı hedeflediklerini söyledi. Kendi ağzından hayatını ve çalışmalarını dile ge