Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KOCA KOCA ŞİRKETLER JUNİOR'LARIN ELİNDE NASIL OYUNCAK OLUYOR? HADİ BAKALIM!

Bu sabah mailime gelen basın bültenlerinden birisi dikkatimi çekti. Influencer Marketing o kadar büyümüş ki medyanın önemi kalmamış şeklinde servis edilmişti. Önce durup düşündüm, bunu neye dayanarak yapıyorlar acaba? Ellerinde güvenilir kanıtları var mı yoksa amaç algı yönetimi mi?  Bir ajans çalışanının sözlerini, dünyada da böyle diyerek vermişler. Dünyadaki her koşul ülkemizde var mı ki, aynen alıp söylüyorsunuz. Orada bloggerlar bile niteliklerine göre sınıflara ayrılıyor. Hadi bunu da konuşalım. Ayrıca, bu hangi araştırmanın sonucu bu yok! Sonra TV ve gazete madem bu kadar izlenmiyor, okunmuyor neden bülten olarak gönderiyorsunuz. Geçin İnfluencer marketing yapanlara yayınlayıversinler. "Medyayla ne işiniz var?" diye sormazlar mı? Aslına bakarsanız, birçok gazeteci ya da editör sormaz. Hatta bu bülteni kaç kişi ciddiye alır onu da bilmiyorum. Bildiğim önemli nokta şu; gazetecilerle çalışmanın zor olduğunu bilen ve gün geçtikçe çoğalan ajanslar iş yapabilmek

HEKİM AÇIĞI KAPANACAK, SAĞLIKTA ŞİDDET SON BULACAK

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, kahvaltılı basın toplantısında sağlıkta çok başlılık döneminin bitmesinden, hastanelerdeki mekan sorunu çözümüne, sağlık turizmi ile ilgili yeni düzenlemelerden sağlıkta şiddete kadar birçok konu ile ilgili bilgi verdi.   Sağlıkta şiddetin önlenmesi için alınacak önlemler hakkında bilgi veren Bakan Demircan, "Ben hekim arkadaşlarımızın büyük bir fedakarlıkla iş yaptıklarını görüyor ve biliyorum. Oraya tedavi için gelen insanımız da bunları böyle değerlendirmeli. Günde 100'ün üzerinde hastaya bakan bir insanın elbette ki yüzü gülmeyebilir veya bir noktada geç cevap verebilir. Halkımız, bunda sabırlı olmalı. Mekanlardaki darlık ve sıkıntı, bunları çözüyoruz. Personel sayısını artırarak acilleri personel açısından takviye ediyoruz. Pratisyen hekim ve acilde çalışacak olan uzman hekimlerimiz, acil uzmanlarımızın sayısını artırmaya çalışıyoruz. Bu konuda medyadan da yardım istiyorum." dedi.  TUS asistan kadrosu 6 binden 8 bine çıkarıl

SAĞLIK VE BİLİM HABERCİLİĞİNDE BİR DÖNÜM NOKTASI

Sağlık ve bilim haberciliğinde önümüzdeki Aralık ayında 12. yılıma gireceğim. Bu sene mesleki anlamda  "Ne gibi farkındalıklar oluşturdum?" diye düşünmeye başladım. Yıllardır, habercilikte yenilikler yapmaya çalışarak, bilim ve sağlık haberciliğinde uzmanlaşmanın olması için çalışmalarımı sürdürüyorum. Bu alandaki boşluğun, bilmedikleri işin uzmanı gibi ortada dolaşanlara kalmasını istemiyorum. Çünkü, sağlık hiçbir şeye benzemez. İnsanların zorlu günlerinde, yol göstermek ve yaralarına merhem olabilmek önemli olan. Sağlık çalışanları ve bilim insanlarının yaşadıkları zorlukları dile getirip, nitelikli ve üretenlerin sesini duyurarak gündeme getirmek bizim işimiz. Tabii ki, sorunları yazıp kendi sorunlarında lal olan bir mesleğin mensubu olunca, gazetecilerin yaşadığı sorunlara da çözüm üretmek şart. Geçtiğimiz günlerde Sabri Ülker Vakfı’nın desteğiyle  Avrupa Gıda Bilgi Konseyi’nin (EUFIC) Brüksel’de düzenlediği “Bilime Güvenmek: Kanıtlar Ötesi Dönem” başlıklı ko

GELECEĞİN MEDYASI ROBOT GAZETECİLERİN Mİ?

Teknoloji geliştikçe yeni bir devrin başlangıcı oluyor. Endüstri 4.0 nesnelerin interneti ya da siber-fiziksel sistemlerolarak tanımlanıyor. Devrimleri şu şekilde sıralayabiliriz: •             ENDÜSTRİ 1.0 : Su ve Buhar Enerjili Mekanik Üretim Tesisleri •             ENDÜSTRİ 2.0 : İş Bölümüne Dayalı Elektrik Enerjili Kitlesel Üretim •             ENDÜSTRİ 3.0  : İmalatın Otomasyonunu İleriye Taşımayı Başaran Elektronik ve Bilgi Teknolojileri •             ENDÜSTRİ 4.0 : Siber Sistemlere Dayalı Üretim Medya da bu değişimden etkileniyor ve toplumda robot gazetecilerin haber yapması şaşkınlıkla karşılanıyor.  Robot gazetecilerin neler yaptığına bir bakalım. Google DeepMind şirketi, Google’ın yapay zekâ ile ilgili çalışmalarını yürüten bir alt şirketi. Burada, robotlara yeni anılar edinme ve bunları hatırlayabilme özelliği kazandırıldı.  Ayrıca robotların insan sesini taklit etme becerileri ve işbirliği yapma eğilimleri üzerinde de çalışılıyor. Google ver

FACEBOOK YALAN HABERLERE SAVAŞ AÇTI

Facebook'ta asılsız haberlerin yayılmasını durdurmak amacıyla ülkemizde de çalışmalara başladı.   Yalan haberlerin yayılmasını durdurmak için  bazı ipuçları paylaştı.  Geçtiğimiz aylarda Amerika’daki seçimlerde yaşananlardan sonra eleştiriler karşısında Google ve Facebook, içerik politikalarında değişikliğe gitti ve yalan haber içeren sayfaları reklam ağından çıkaracağını duyurmuştu.  Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg ise sosyal paylaşım sitesinin ABD'de başkanlık seçimlerinin gidişatını etkilediği iddialarına şiddetle karşı çıkmıştı. Detaylar için buraya bakabilirsiniz.  İşte Facebook tarafından sunulan  maddeler:  1 . Başlıklara şüpheyle yaklaşın.  Çoğu zaman asılsız haberlerin, tamamı büyük harflerle yazılmış ve ünlem işareti eklenmiş dikkat çekici başlıkları vardır. Başlıktaki sarsıcı iddialar size inanılmaz geliyorsa, muhtemelen inanmamanız gerekir. 2. İnternet adresine (URL) yakından bakın.  Sahte veya taklit bir internet adresi (URL),

İDDİA: HAMİLEYKEN HAMİLE KALMAK MÜMKÜN

BBCTürkçe , Habertürk , Sabah , Milliyet gibi haber sitelerinde farklı tarihlerde farklı kadınların hamileyken yine hamile kaldıkları iddia edildi. Haberlerde, iki hafta ve bir ay arasındaki gebeliklerde yeniden hamile kalmanın mümkün olabildiği iddia edildi. BBC’nin “ Süperfetasyon nedir? ” isimli haberinde yorumuna yer verilen Jinekoloji Profesörü Simon Fishel, “İnsanlarda oldukça nadir görülen süperfetasyon olayı son 100 yıldır sadece 6 kez gerçekleşti. Bunun olmaması gerekir ama oluyor. İlk vaka 1865 yılında meydana gelmişti. Ondan bu yana ara sıra bu tür vakalara rastlandı" dedi. Pek çoğumuz bir kadın hamile kalırsa bir daha hamile kalamayacağını düşünür. Prof. Fishel, kadınların anatomik yapısının hamileyken başka yumurtalama yapmalarını önlediğini belirtti. Ancak ender de olsa hamileyken hamile kalma vakaları yaşanıyor. İnsanlarda çok nadir görülen bu olayda mucizevi doğumlar da yaşanabiliyor. " dedi.  Gebe iken tekrar gebe kalmak mümkün müdür ?

MEDYA OKURYAZARLIĞI İLE ÇOCUKLARINIZI MAVİ BALİNALARDAN KORUYUN

Son günlerde sık sık gündeme gelen bir oyun tehlike saçıyor. Ailelerin bir an önce önlem alarak çocuklarını bu tehlikeli oyunlardan koruması gerekiyor. Mavi Balina isimli oyun iddialara göre;   50 bölümden oluşuyor ve son bölümünde oyuncunun intihar etmesi isteniyor.   Oyunun kurucusu 22 yaşındaki eski bir psikoloji öğrencisi olan Philipp Budeikin,    amacının hiçbir değeri olmadığını düşünülenleri intihara iterek toplumu "temizlemek" olduğunu belirtiyor.   Philipp Budeikin, Rusya'da çıkarıldığı mahkeme tarafından 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı.   Bu zamana kadar, dünya çapında 130 kişinin intiharına neden olan oyun ile ilgili ortada net deliller yok. Aileler, çocuklarının bu tür durumlarla karşılaştığında dikkat etmesi gerekiyor.   Çocuklar bilgisayarları nasıl görüyor? Çocukların, oyun seçiminde dikkatli olmaları gerektiği öğretilmeli. Yapılan bir araştırma çocukların makinelere nasıl bir bakış açısıyla yaklaştığını gösteriyor.   MIT Medya Laboratuva

MEDYA DENKLEMİ TEORİSİ VE İNSANLARIN MAKİNELERE KARŞI DUYGUSAL YAKLAŞIMI

Teknoloji hayatımızın bir parçası haline geldi. Bu süreçte de elimizden düşmeyen telefonlar başta olmak üzere, medya araçlarına karşı davranışlarımızın nasıl olduğunu hiç düşündünüz mü?  1996 yılında Byron Reeves ve Clifford Nass, Medya Denklemi teorisinde, bilgisayarlar, televizyon ve yeni iletişim teknolojileri ile olan etkileşimlerin gerçek sosyal ilişkilerle  aynı olduğunu gösterdiler. Yani bilgisayara, insan gibi davranıyoruz.  Medya Denklemi testini 22 kişiye uygulayan Reeves ve Nass, testte katılımcıları iki gruba ayırdılar. Amerikan Pop Kültürü ile ilgili sorular sorulduktan sonra, kullandıkları bilgisayar hakkında bir de anket doldurmaları istendi. Birinci grup anketi  bilgisayarda  yanıtlarken diğer grup kağıtta yanıtladı.   Test sonucunda birinci grup,  bilgisayarla arasında bir bağ kurarak ona karşı kibar davrandı ve soruların iyi olduğunu söyledi. İkinci grup ise,  testin kötü olduğunu söyledi. Reeves ve Nass, kullanıcıların bilgisayarlara kibar davrandı

ALKIŞLARLA DEĞİL LİKE'LARLA YAŞIYORUZ

Sosyal medya hayatımıza girdiğinden bu yana görsellik ön plana çıktı. İnsanlar, gerçek ve sanal kimlikleri arasında gelgitler yaşasa da, bu ayrımı sadece en yakınları bilebiliyor. Aynen televizyona çıkıp, konuşan uzmanların verdikleri akılların gerçekte kendilerinin ne kadar uyguladığını biz gazetecilerin bildiği gibi...  İnsanlar sanal kimlikleri ile, daha zengin, daha başarılı, daha zayıf kısaca, çok mutlu olduğunun ispatını yapmaya çalışıyorlar. 1985 yılında kullanılmaya başlanan ve İngilizce, "kendi aralarında bağlantılı ağlar" anlamına gelen Interconnected Networks teriminin kısaltması olan Internet, yaklaşık 25 yıldır hayatımızda gelişerek ve değişerek yer alıyor. Ancak asıl sosyal medyanın hayatımıza girmesi ile medyanın ve iletişimin tanımı neredeyse baştan yazıldı. Kişilerarası iletişimden ve geleneksel medyadan uzaklaşılmaya başlandı. Hatırlayanlar olursa, internetin ilk kullanıldığı yıllarda rumuzlarla kimlikler gizlenirdi. Şimdilerde ise, insanlar isiml

SAĞLIK İLETİŞİMİNİN OLMAZSA OLMAZI

Televizyonun babası olarak anılan İskoç mucit John Logie Baird, 1926 yılında televizyonu icat ederek, hayatımıza görsel medyanın yer almasını sağladı. Türkiye’de ilk televizyon yayını, 1952 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi stüdyolarından yapılır. Bu yayın sırasında ülkemizde sadece 10 evde televizyon vardır. TRT'nin yayın hayatına başladığı 1968'de televizyon haberlerini sunan ilk kişi Zafer Cilasun olur.  Türkiye’nin ilk özel kanalı ise, 1990 yılında hayatımıza girer. Televizyon İzlemede Dünya Rekoru Bizde Medya takip kuruluşu Ajans Press tarafından, televizyon izleme alışkanlıklarıyla ilgili yapılan araştırma sonuçlarına göre; Türkiye, dünya genelinde günlük televizyon izleme oranlarında 330 dakika ile dünya rekoru kırdı. Televizyonlar artık dijital dünyanın içine taşınmaya başladı. Dizileri, filmleri, haberleri yeni medyadan takip ediyor ve geri bildirimde bulunabiliyoruz. Youtube, videoları çekmek bir iş alanı olurken, yakında Facebook TV ile bu girişiml